Şükrü KUVVETLİ, (1891-1967) Arap devlet adamı. Suriye’nin bağımsızlığa kavuşması için mücadele etmiştir. Şükrü Kuvvetli, Suriye'nin bağımsızlık mücadelesinde yer alan Arap devlet adamıdır.
Kendisi Suriye'nin bağımsızlık hareketinde etkili olmuş, Suriye'nin Fransız mandasından kurtulmasında liderlik yapmış ve Suriye'nin ilk cumhurbaşkanı olarak görev yapmıştır.
1967 yılında Beyrut'ta hayatını kaybetmiştir.
Şükrü el-Kuvvetli Şam’da doğdu, 30 Haziran 1967’de Beyrut’ta öldü. Şam İdadisi’nde öğrenim gördükten sonra İstanbul’a gitti. 1913’te Mülkiye Mektebi’ni bitirdi. I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı karşıtı gizli Arap cemiyetlerinde yer aldığı için, 1915’te tutuklanıp ölüme mahkûm edildi.
Arap Lejyonu Şam’ı aldığı zaman serbest bırakıldı. Savaştan sonra Mısır ve Avrupa’da yaşadı. 1925’te Suriye’ye dönüp Dürzi ayaklanmasına katıldı. Milliyetçi Parti’nin desteğiyle bu ayaklanmayı ulusal bir harekete dönüştürdü. Fransızlar tarafından ölüme mahkûm edildiğinden 1927’de Mısır’a kaçtı. 1930’da yeniden Suriye’ye dönüp 1931 genel affından yararlandı.
Bu arada Fransızlar yeni bir anayasa hazırladılar ve 1936’da imzalanan bir antlaşmayla Suriye’deki manda yönetimine son vermeyi kabul ettiler. Milliyetçi Parti başkanı olarak Şam milletvekili seçilen Şükrü el-Kuvvetli, Haşim el-Attasi’nin cumhurbaşkanlığı döneminde Cemil Mardum hükümetinde maliye ve ulusal ekonomi bakanlığı yaptı.
İki yıl sonra meclis başkan vekili oldu. Fransızlar’ın 1939’da anayasayı askıya alması üzerine etkin bir mücadeleye girişti. 20 Mart 1941’de bağımsızlık duyurusu yayımladı. Fransızlar’ın 27 Eylül 1941’de Suriye’nin bağımsizliğını tanımasından sonra 19 Ağustos 1943’te yapılan seçimlerin ardından cumhurbaşkanı oldu.
Önce ulusal bir ordu kurarak Fransız birliklerinin Suriye’den çıkmasını sağladı. 1944’te Irak Başbakanı Nuri Said ile Arap Devletleri Birliği’nin kuruluşuna, Suriye, Irak, Ürdün, Lübnan ve Filistin’in bir birlik oluşturmasına ön ayak oldu. 18 Nisan 1948’de yeniden cumhurbaşkanı seçildi. Ancak aynı yıl içinde Suriye ordusunun İsrail karşısında yenilgiye uğraması ülkede karışıklıklara yol açtı. 30 Mart 1949’da albay Hüsnü el-Zaim’in önderlik ettiği bir askeri darbeyle cumhurbaşkanlığından uzaklaştırıldı.
Bunun üzerine önce İsviçre’ye, sonra da Mısır’a gitti. 1954 Mart’mda askeri yönetimin devrilmesinden sonra Suriye’ye dönerek 18 Ağustos 1955’te ikinci kez cumhurbaşkanı oldu. Suriye’nin Bağdat Paktı’na girmesine karşı çıkarak Mısır ve Suudi Arabistan ile yakın ilişkiler kurdu. 1956’da Ürdün’ün de bu cepheye katılmasını sağladı. Suriye ile Mısır’ın Birleşik Arap Cumhuriye-ti’ni kurması üzerine, 1 Şubat 1958’de devlet başkanlığını Nâsır’a bıraktı. Siyasetten çekildi ve 1963’e kadar Suriye’de, bu tarihten 1967’ye kadar da Lübnan’da yaşadı.