Al KiNDi (ibn Ishāk el-Kindī) Filozoflar ve Biyografileri

al_kindi.jpg” border=”0″ align=”left” />Al Kindi

Kindi veya tam adıyla Ebū-Yūsuf Ya’kūb ibn Ishāk el-Kindī. (801?-866?). Ortaçağ Avrupası’nda “Alchindus” adıyla tanınan, ilk İslam filozofudur. Felsefesinde, Platon, Aristoteles ve Plotinus’un görüşlerinin bir sentezini yapmıştır. Felsefenin yönteminin kanıtlama, kanıtlamanın hedefinin maddeye biçim kazandıran özleri bilmek, felsefenin amacının ise Tanrı’ya erişmek olduğunu öne süren El-Kindi’ye göre, felsefi bilginin ilk basamağı akıl yürütmedir. İnsanın akıl yürütme yoluyla adım adım basitten bileşiğe ve en yetkin olana doğru yükseldiğini öne süren filozof, varlığa akılcı bir açıdan yaklaştığı için, Tanrı’nın özüne ait sıfatları inkar etmiştir. Tanrı’nın sıfatlarının ancak olumsuz bir biçimde bilinebileceğini savunan El-Kindi’ye göre, Tanrı mutlak Bir’dir. Mutlak varlık olması nedeniyle, Mutlak Bir’in şekli, niteliği, niceliği, maddesi yoktur ve O göreli bir varlık değildir.

Soylu bir ailenin çocuğu olarak Kûfe’de doğdu. Dedesi Eş’as, Güney Arabistan’ın en büyük kabilelerinden biri olan Kinde’nin hükümdarıydı. Müslüman olduktan sonra kabilesinin ileri gelenleriyle Kûfe’ye yerleşmişti. Babası İshak b. es-Sabbah yıllarca Kûfe valiliği yaptı.

Küçük yaşta babasını yitirdi. Çocukluk ve ilk gençlik yılları Kûfe ve Basra’da geçen Kindî, geleneksel temel eğitimden sonra dil ve edebiyat alanında eğitim gördü. Halife Me’mun’un 830’da kurduğu Beytü’l-hikme’deki bilginler topluluğu arasında yer aldı. Mutezili devlet yöneticilerinden destek gören Kindi Ehl-i Sünnet yanlısı Mütevekkil-Alellah’ın iktidarında saraydan uzak kaldı.

Kindi felsefeden tıbba, matematikten astronomiye, ilahiyattan siyasete, psikolojiden diyalektiğe, astrolojiden kehanete ve optikten kimyaya kadar yirmi ayrı dalda eser vererek sayıları 277’yi bulan bir külliyat oluşturmuştur.

Akla büyük bir yer veren Meşşai felsefe akımını ilk başlatan kişi de olan Kindi’nin 17 eseri Latince’ye, 4’ü İbranice’ye tercüme edilmiştir.Ayrıca izafiyet teorisini bulan ilk kişidir. Mekan ve hareketin izafi olduğunu, zamanın cisim ve hareketten ayrı düşünülemeyeceğini söylemiştir. “Yavaş dediğimiz şey, uzun zaman içinde belli bir mesafenin kat edilmesidir. Hızlılık ise kısa zaman içinde aynı mesafenin kat edilmesidir”

El-Kindi, kriptoloji biliminde Jül Sezar(MÖ 50) tarafından bulunan ve uygulanan tek alfabeli yerine koyma şifreleme yöntemini geliştirerek frekans analizini bulan ilk kişidir.

Kındi ve Yeni-Eflatuncu Aristoculuk

İslâm’da esas felsefe hareketinin, filozof denmeye, Ca’fer Sadık ve Câbir’den daha layık görülen Kindi ile başladığı tartışmasız kabul edilmektedir. Kindi, felsefeyle birlikte birçok ilimlere vukufu olan müstesna bir bilim adamı ve akılcı bir filozoftur. Fakat akılcılığı, asla din ile çatışma göstermez, bil’akis uygunluk gösterir. Din ile akıl çatışırsa, dini öğretiyi tercih eder; çünkü din ilâhi menşeyli olduğu için, hikmetini akıl bir an anlamasa bile, dini bilgi her zaman doğrudur. Akıl ise, insani menşeyli olduğu için her zaman yanılmaya ve hata yapmaya müsaittir. Kindi’nin bu itidal akılcılığı felsefenin her sahasında görülür.

Kindi’nin kozmoloji ve metafizik görüşlerinde İslâm’ın kendi öğretileriyle Mu’tezilenin menfi kelâm doktrini hâkimdir. Kâinat Allah’ın hür iradesiyle sonradan yaratılmıştır; bu bakımdan da sonlu ve sınırlıdır. Allah’ın ontolojik mânâda tarifi ancak menfi şekilde mümkündür; yani Allah için ne cevherdir ne arazdır; ne cisimdir ne cisim değildir; ne cüz’dür ne küllidir diyemeyiz. Kindi, özellikle Aristo Teolojisi adlı Yeni-Eflatuncu kaynağı bilmesine rağmen —çünkü bu eseri arabçaya çeviren el-Hımsi’nin tercümesinin arabçaya uygunluğunu kontrol etmiş olduğu bilinmektedir— hiç rağbet etmemiştir. Akıl teorisinde, Yeni-Eflatuncu Aristoculardan etkilenmiştir. Aristo ve onun Yeni-Eflatuncu şârihi Alexandre d’Aphrodisias üç akıl kabul ederken, Kindi, buna “aklu’l-müstef adını verdiği bir dördüncü akıl eklemiştir.

Bilgi teorisi ve Psikolojide Kindi, Aristocu görünür. Hisler, ancak cüz’i ve maddi suretleri idrak eder; akıl ise, ma’kul alemi kavrar ve külli suretleri idrak eder. Ruh veya nefs cisim olmayan bir cevherdir. Kindi’nin akıl ve bilgi teorileri, daha sonraki müslüman ve Ortaçağ batılı filozoflarla birlikte biraz değişmelerle, Bütün İslam ve Hıristiyan felsefelerinde karakteristik ortak bir konu olarak devam etmiştir.

Ahlâk sahasında, Kindi, İslam ahlakıyla daha çok-Eflatun ve nadiren de Stoacı ahlak unsurlarını uzlaştırmaya çalışmıştır. Stoacı unsurlar, özellikle onun “Hüznün Defi” adlı risalesinde görülür. Eğer etkilendiği yabancı felsefenin ağırlığı bakımından, Kindi’nin felsefesine bir ad verecek olursak, “Yeni-Eflatuncu Aristoculuk” diyebiliriz.

İslâm Felsefesine Giriş- Prof.Dr. Mehmet Bayraktar-Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları

Kindi veya tam adıyla Ebū-Yūsuf Ya’kūb ibn Ishāk el-Kindī. (801?-866?). Ortaçağ Avrupası’nda “Alkindus” adıyla tanınan, ilk İslam filozofudur. Felsefesinde, Platon, Aristoteles ve Plotinus’un görüşlerinin bir sentezini yapmıştır. Felsefenin yönteminin kanıtlama, kanıtlamanın hedefinin maddeye biçim kazandıran özleri bilmek, felsefenin amacının ise Tanrı’ya erişmek olduğunu öne süren El-Kindi’ye göre, felsefi bilginin ilk basamağı akılyürütmedir. İnsanın akılyürütme yoluyla adım adım basitten bileşiğe ve en yetkin olana doğru yükseldiğini öne süren filozof, varlığa akılcı bir açıdan yaklaştığı için, Tanrı’nın özüne ait sıfatları inkar etmiştir. Tanrı’nın sıfatlarının ancak olumsuz bir biçimde bilinebileceğini savunan El-Kindi’ye göre, Tanrı mutlak Bir’dir. Mutlak varlık olması nedeniyle, Mutlak Bir’in şekli, niteliği, niceliği, maddesi yoktur ve O göreli bir varlık değildir.

Soylu bir ailenin çocuğu olarak Kûfe’de doğdu. Dedesi Eş’as, Güney Arabistan’ın en büyük kabilelerinden biri olan Kinde’nin hükümdarıydı. Müslüman olduktan sonra kabilesinin ileri gelenleriyle Kûfe’ye yerleşmişti. Babası İshak b. es-Sabbah yıllarca Kûfe valiliği yaptı.

Küçük yaşta babasını yitirdi. Çocukluk ve ilk gençlik yılları Kûfe ve Basra’da geçen Kindî, geleneksel temel eğitimden sonra dil ve edebiyat alanında eğitim gördü. Halife Me’mun’un 830’da kurduğu Beytü’l-hikme’deki bilginler topluluğu arasında yer aldı. Mutezili devlet yöneticilerinden destek gören Kindi Ehl-i Sünnet yanlısı Mütevekkil-Alellah’ın iktidarında saraydan uzak kaldı.

Kindi felsefeden tıbba, matematikten astronomiye, ilahiyattan siyasete, psikolojiden diyalektiğe, astrolojiden kehanete ve optikten kimyaya kadar yirmi ayrı dalda eser vererek sayıları 277’yi bulan bir külliyat oluşturmuştur.

Akla büyük bir yer veren Meşşai felsefe akımını ilk başlatan kişi de olan Kindi’nin 17 eseri Latince’ye, 4’ü İbranice’ye tercüme edilmiştir.Ayrıca izafiyet teorisini bulan ilk kişidir. Mekan ve hareketin izafi olduğunu, zamanın cisim ve hareketten ayrı düşünülemeyeceğini söylemiştir. “Yavaş dediğimiz şey, uzun zaman içinde belli bir mesafenin kat edilmesidir. Hızlılık ise kısa zaman içinde aynı mesafenin kat edilmesidir”

El-Kindi, kriptoloji biliminde Jül Sezar(MÖ 50) tarafından bulunan ve uygulanan tek alfabeli yerine koyma şifreleme yöntemini geliştirerek frekans analizini bulan ilk kişidir.

Eserleri

* Risale fil Akl
* Risale fi Mahiyyetin Nevmi ver Rüya.
* Risale fil Cevahiril Hamse.
* Risale fil illetis Selci vel Berdi vel Berki ves Savaiki ver Radi vez Zemherir.
* Risale fiş Şuaat.
* Risale fi İhtiyaratil Eyyam.
* De İntellecto Secondum Aristoteles et Platonem.
* Risale fi İhtilafil Manazır.
* Fi Marifeti Kuval Edviyetil Murekkebe.


Mahmut Kaya: Felsefe Metinleri.

Daha yeni Daha eski