Farabi El-Farabi Kimdir Hayatı

Farabi. İslam felsefecisi (Arapça: أبو نصر محمد الفاراب Abū Nasr Muhammad al-Fārāb), (d. 870 Farab – ö. 950 Şam). İbni Ebi Üseybia, Şemseddin eş-Şehrezûrî’ye dayananlara göre Fars  Ancak Farabi’nin hayatta hiç kullanmadığı El-Türkî nisbesini ilave ederek hareketle Türkî ailenin çocuğu olduğunu iddia eden İbni Halikan’a dayanılarak Türk olduğunu söyleyenler de vardır.

Asıl adı: Muhammed bin Tahran bin Uzlug olan ve Batı kaynaklarında “Alpharabius” adıyla anılan Farabi, Farab (Otrar kenti)’da doğduğu için Farabi (Farablı) diye anılır. İlk öğrenimini Farab’da, medrese öğrenimini Rey ve Bağdat’ta gördükten sonra, Harran’da felsefe araştırmaları yaptığı yıllarda tanıştığı Yuhanna bin Haylan’la birlikte Aristoteles’in yapıtlarını okuyarak gezimciler okulunun ilkelerini öğrendi. Halep’te Hemedani hükümdarı Seyfüddevle’nin konuğu oldu.

Farabi’yi anlatan kitaplar, İslam aleminde Ebul Hasan el-Beyhaki, İbn-el-Kıfti, İbn bu Useybiye, İbn el-Hallikan adlı yazarlar tarafından Farabi’nin ölümünden birkaç yüzyıl sonra gerçekleştirildi. Ama bu yapıtlar, birer araştırma olmaktan çok, Farabi’yle ilgili söylenceleri derliyor,bir felsefeciyle değil, bir ermişi açıklıyordu.

Aristotales’in ortaya attığı madde ve suret kavramını hiçbir değişiklik yapmadan benimseyen, eşyanın oluşumunda, yani yaradılışta madde ve sureti iki temel ilke olarak gören Farabi’nin fiziği de, metafiziğe bağlıdır. Buna göre, evrenin ve eşyanın özünü oluşturan dört öğe (toprak, hava, ateş, su) ilk madde olan el-aklül-faalden çıkmıştır Söz konusu dört öğe, birbirleriyle belli ölçülerde kaynaşır, ayrışır ve içinde bulunduğumuz evreni (el-alem) oluştururlar.

Farabi, ilimleri sınıflandırdı. Ona gelinceye kadar ilimler trivium (üçüzlü) ve quadrivium (dördüzlü) diye iki kısımda toplanıyordu. Nahiv, mantık, beyan üçüzlü ilimlere; matematik, geometri, musiki ve astronomi ise dördüzlü ilimler kısmına dahildi. Farabi ilimleri; fizik, matematik, metafizik ilimler diye üçe ayırdı. Onun bu metodu, Avrupalı bilginler tarafından kabul edildi.

el-farabi.jpg 50 248

Hava titreşimlerinden ibaret olan ses olayının ilk mantıklı izahını Farabi yaptı. O, titreşimlerin dalga uzunluğuna göre azalıp çoğaldığını deneyler yaparak tespit etti.Bu keşfiyle musiki aletlerinin yapımında gerekli olan kaideleri buldu. Aynı zamanda tıp alanında çalışmalar yapan Farabi, bu konuda çeşitli ilaçlarla ilgili bir eser yazdı.

Farabi insanı tanımlarken “alem büyük insandır; insan küçük alemdir.” Diyerek bu iki kavramı birleştirmiştir. İnsan ahlakının temeli, ona göre bilgidir; akıl iyiyi kötüden ancak bilgiyle ayırır.

Eserleri

El-Medinetü’l-Fazıla (Fazilet Şehri:Toplumun İlkeleri Üstüne Kitap), Kitâbus-Siyaset-ül Medeniyye, Risale fi Ma’anii’l-Akl(Aklın Anlamları), İhsa el-Ulûm musiki el-Kebir (Büyük Müzik Bilimlerin Sayımı), Kitâb El Mûsikî El Kebir (كتاب الموسيقى الكبير‎, Kitāb al-Musiqā al-Kābir), Kitâb Fi’l Mûsikî, El Müdhal Fi’l-Mûsikî, Kitâb Ustukısat, İlm El-Mûsikî, İhsa’el-Ulûm, Kitab Fi’lhsâ’el-İkâ, Kitabü’l-Mûsiki, Kitâb At Advar, Kitabül-farab, Ta’lîm-üs-Sânî, İksâ-ül- Ulûm vet-Ta’rîf bi Ağrâdihâ, Kitâbu Füsûs-il-Hikem, Kitâb-üs-Saâde, Er- Risâle fî İsbat-il-Müfârekât,  Kitâb-ül-Muğnî fil- Edviyet-ül-Müfrede.

Farabi Türk-İslam filozofudur. Batı kaynaklarında adı latince olarak Alphorabius şeklinde geçer. İlk öğrenimini doğduğu ilde, yüksek öğrenimini Bağdat’ta yaptı. Zamanın ünlü bilginlerinden, bu arada hıristiyan filozofu Ebu Bisr Mate Bin Yunus’tan İsogaca ve mantık Ebu Bekr ibn-i el Sarraç’tan nahiv (dilbilgisi) dersleri aldı. Harran’da felsefe ile ilgili çalışmalar yaparken tanıdığı Yuhanna Bin Heylan’dan ders aldı. Aristoteles’in ortaçağda bilinen eserlerini inceleyerek gezimciler (messaiyün) adlı felsefe okulunun görüşlerini öğrendi. Birçok illeri gezdikten sonra Halep’e gitti. Nedameni hükümdarlarından Seyfiddevle’nin sarayında bir süre kaldı. Hayatı hakkında bilgi verenler Ebul Hasan el Beyhaki, İbn Ebu Usebiye gibi kendisinden yüzlerce yıl sonra yaşamış yazarlardır. Bu yüzden yazdıklarının kesinliğinden anlattıklarının doğruluğundan her zaman şüphe edildi. Bunlar Farabi’nin gerçek hayatından çok efsanelerden söz eden, düşünce düzeniniden yoksun eserlerdir. Anlattıkları bir filozofa değil bir ermişe yakışacak niteliktedir. Yaygın bir ünü olmayan Farabi ölümünden sonra Batı’da Ortaçağ hıristiyan filozoflarının ilgisini çekti.Din felsefesinin yaygın olduğu sürece yalnız bir konuyla ilgilenenlerin atnıdığı bir bilge olarak kaldı. Aziz Augistunus’tan sonra hızla gelişen patristik felsefesi Aristoteles ve Eflatun arapça tercümeler yardımıyla tanıyınca; islam filozofları birer kaynak oldu.

Daha yeni Daha eski