İsmail Ebul-İz El Cezerî (İslam Filozofları)

 

İSMAİL EBUL-İZ EL CEZERİ

El Cezerî (Arapça: الجزري), tam adıyla Ebû’l İz İbni İsmail İbni Rezzaz El Cezerî (أَبُو اَلْعِزِ بْنُ إسْماعِيلِ بْنُ الرِّزاز الجزري , Abū al-‘Iz Ibn Ismā’īl ibn al-Razāz al-Jazarī)

M. 1153 – 1233 (548 – 630)

Cizreli büyük mucit, bilgisayarların temellerini atan alim, fen ve teknik adamı, robot, saatler, su makineleri, şifreli kilitler, şifreli kasalar, termos, otomatik çocuk oyuncakları gibi 60 makine mucidi ve dünyanın ilk sibernetik bilginidir.
el%20cezeri.jpg” border=”0
Ebul-İz, Cizre Tor (Dağkapı) Mahallesinde 1153 yılında doğdu. Botan aşiretindendir. Adı İsmail olup babasının adı Rezzaz’dır. Lakabı ise, şeref, onur babası anlamında Ebul-İz’dir. Cizre’li olduğu için kendisine El- Cezeri olarak adlandırılır. Dünyada eşsiz bir mucit olduğundan, kendisine “Zamanın güzeli” anlamında “Bediuzzaman” denilmiştir. Ayrıca çalışanların ve işçilerin reisi olarak ün salmıştır. Arapça, Kürtçe, Farsça, Osmanlıca ve Latince biliyordu.
Kitaplarda tanındığı adı İSMAİL EBUL-İZ BİN RAZZAZ EL-CEZERİ olarak adı geçer. Batı dünyası onu Cazari (Gazari) olarak tanır. Meşhur olduğu en büyük ve değerli eseri, şüphesiz bütün icat ve tekniği topladığı kitabıdır. Kitabının adı :” EL CAMİU BEYN EL İLİM VEL AMEL-EN NAFİ’ FİS SANAAT İL HİYEL” adlı Arapça olarak yazmış olduğu eseridir. Kitabın Türkçe anlamı da şöyledir: “İlim ve tekniğin birleşmesiyle, hayal sanatının toplamı” diyebiliriz.
Sibernetik, bilindiği üzere; insanlarda ve makinelerde, karşılıklı haberleşme, kontrol, denge kurma ve yöneltme bilimidir. Ebuliz, Sibernetikteki Denge Durumu ya da, Elektronikteki Ayarlama Sistemleri’ne el atmış ve başarı ile uygulamıştır. Çok çeşitli makineler yapmış ve her bir makinesinde ayrı bir Denge durumunu kurmuştur. Bazı şekillerinde Hidro-mekanik tesirler ele alınmasına rağmen, bir diğer şekilde Hidro-mekanik güçten yararlanarak, şamandıra ve palangalan arasında “Karşılıklı etkide bulunma” gibi ilginç düzenler, otomatik sistemler kurmuştur. Sonuç olarak Ebuliz İsmail bin Rezzaz Otomatik Kontrol Biliminin en zirvesinde dünyanın kabul ettiği alim, deha ve erişilmez bir mucittir.
Akıllara durgunluk veren ve insanları hayretle bırakan bir serdir. Kitaptaki yazı, şekil ve resimler kendisi tarafından yapılmıştır. Cizre’de Ebul Kasım Mahmıd Sencerşah (1162–1170) döneminde Cizre Ulucami kapısı ile kapı tokmakları olan ejderleri yapmıştır. Sencerşah’ın ölümünden sonra yerine geçen Seyfeddin Gazi b.Kutbeddin Zengi’nin işi gücü savaş olan birisiydi. Ebul-İz’den aşırı vergi almakta idi. Bu yüzden Seyfettin Gazi b.Kutbeddin Mevdud b. Zengi döneminde (sal.1170–1181) 1174 yılında İsmail Ebul-İz El-Cezeri Diyarbakır’a gidip bu sefer Artukluların sarayına geçti.
İsmail Ebul’iz (R.A.) Artuk sultanı Kara Aslanı’n (Saltanatı: H. 540–570 ve Miladi 1144–1174) torunu ve Diyarbakır Hükümdarı Ebul feth Nasıruddin Mahmud (Saltanatı: H. 597–619 ve M. 1200–1222) için bu eseri yazdığını bildirmekterdir. Esas eserini 1205 yılında yazmıştır.
Bu eserin kopyasını Hasankeyf’li (Eskif’li) bir imam 1206 yılında yazmıştır. Hasankeyf Artuklu Sultanı, Diyarbakır Artuklu Sultanına yazılmış olan bu eseri bu imama yazdırmıştır. Bu yüzden Hasankef’liler onu kendilerine mal etme insafsızlığına ve yanılgısına girerler. Ebul-İz’in veya Cezeri’nin Hasankeyfle yakından uzaktan hiç bir ilgisi yoktur. Hasankeyfli olsaydı, ona Eskifi veya Hasankeyfi derlerdi. 
Aynı zamanda Ebul-İz’in Diyarbakır’la da hiçbir ilgisi yoktur. O dönemde Zengi yönetiminde olan Cizre’den vergiler ve savaşlar için Diyarbakır’a 1174 yılında göç etmiştir. Artuk sultanı Kara Aslan ve torunu ve Ebul feth Nasıruddin Mahmud (Sal: 1200–1222) 25 yıl hizmet yaptıktan sonra, Cizre’ye dönmüş ve Cizre’de ölmüştür. Ebul-İz ve kardeşi Cizre mezarlığına gömülmeyerek, Nuh Peygamber (as) Camii avlusuna gömülerek üzerlerine kubbe yapmışlardır. El-Cezer’nin Diyarbakır’la hiçbir ilgisi yoktur. Diyarbakır’lı olsaydı “El-Amedi” veya “Diyarbekri” denilirdi. Diyarbakır Ulu Camiindeki taş satı da Ebul-İz yapmıştır.
İstanbul Topkapı Sarayı III. Ahmet Kütüphanesindeki eserinin kopyası 1206 tarihlidir. III. Ahmet Kütüphanesinde bulunan bu el yazması eserin kayıt numarası 3472’dir. Mevdut El Cezeri’nin yazmalarının en eskisi ola bu nüsha, kayıp orijinal eserin bir ikinci el kopyasıdır. Aynı Kütüphanede, 3606 kayıtlı başka bir el y azması ise 1354 tarihlidir. Eser Yavuz Sultan Selim tarafından da Türkçeye çevrilmiştir. Ayrıca İngilizce, Almanca ve Fransızcaya tercüme edilmiştir.

Batı dünyasında tanınıyorken, bizce unutulmuş olan merhum Ebul’iz El-Cezeri’yi okuyuculara 1971 yılında Cizre Kültür Cemiyeti başkanı Abdullah Cizre ve 1972 yılında Sayın İbrahim Hakkı Konyalı, daha sonra sayın Dr. Toygar Akman, sayın Prof. Dr. Atilla Bir, sayın Prof. Dr. Kazım Çeçen ve sayın Nezih Özokur tanıtmışlardır. Şüphesiz Diyarbakır’da 1969 yılında çıkan Kara-Amid dergisinin bu tanıtmada büyük bir payı vardır. Kara-Amid dergisin 1972 yılında okuyan sayın Dr. Toygar Akman artık hem okuyucularımıza, hem de batı dünyasının yeni nesline, 1974 yılında yapılan “Sibernitiki Hukuka Uygulanması” seminerinde tanıtmıştı. Yine Dr. Toygar Akman beyin önerisi ile Ankara Yüksek Teknik Öğretmen Okulu Müdürlüğü, Ebul’iz El-Cezeri’nin anıtını yapmaya karar vermişti. TÜBİTAK Genel Sekreter vekili olan zat da, 1977 yılında verdiği bir kararda Ebul’iz anıtının yapımına başlamak için gayret göstereceğini söylemişti. Bilim ve Ütopya Dergisi Ocak 2002 sayısının 50 sayfasını Ebuliz El Cezeri’ye ayırdı. Şu anda Ebuliz’in kitabı Türkçeye çevrildi.
Ebul-İz, “El Cami’ Beyne’l-İlm ve’l AmelEn Nafi’ Fi-Sınnatil-Hiyel” adlı eserinde önsözden başka 50 adet şekil, 55 adet çok ilginç buluş ve 15 farklı düzen yer almaktadır. Eser 6 bölümden meydana gelmiştir:

1. Bölüm; Su Saatleri: Bunlar Binkam (Pingan) denilen su saatleridır. Finkan denilen bir de kandilli su saatleri olup, saatımüsteviye ve saatı zamaniye olarak nasıl yapılacağı hakkında 10 şekille belirtmiştir. (Saatı zamaniye: Uzunluğu ne olursa olsun, gece ve gündüzü 12’ye bölmek suretiyle hesaplanan zaman süresi ve bu süreyi gösteren saatler olup, saat süresi devamlı değişmektedir.) (saatı müsteviye: Bugün anladığımız manada, günü 24’e bölmek suretiyle elde edilen zaman süresi ve bu süreyi gösteren saatlere denir.)
2. Bölüm: Şarap meclislerinde kullanılan otomatik kaplar ve oyunlar. (Şarap: Arapçada içilecek her şeye denilir. Buradaki anlamı içki değildir.) Yani sofralarda kullanılan otomatik kap ve sürahilerle ilgili düzenlerdir.
3. Bölüm: Hacamat (Kan aldırma ve kan toplama) ve ibrikdarlık yapan düzenler.
4. Bölüm: Fıskiyeler, havuzlar ve müzik otomatları hakkında.
5. Bölüm: Kuyu ya da Akarsulardan su çıkaran tulumbalar ve kaldırma düzenleri.
6. Bölüm: Birbirleriyle ilişiksi olmayan düzenler. 5 şekil. Bunlar çeşitli saray hizmeti gören makineler, şifreli kilitler kasalar ve oymacılık. Ebuliz el Cezeri, büyük bir fen ve teknikçi olmakla beraber, Mühendis, ressam, sanatkar, hattat ve dünyanın ilk Sibernetik alimi, “Elektronik Beyin” in “Komputer Teknoloji” nin “Otomasyon sistemi” bilimsel gelişmesinin de öncüsüdür.
El Cezeri eserinde gayet mahirane bir tarzda yapılmış ve özellikle şekillerine göre adlandırdığı maymun, fil, cellat, muharrir, davulcu saatlerinden uzun uzadıya ve açıklamalı olarak bahseder.
Ebuliz’in büyük dehasını gören hükümdar, onu imtihan edip, şöyle der: “Bana zincirsiz, topsuz, fındıksız (yuvarlaksız) bir makine yap ki, ben el-cezerii.jpg” border=”0 hem seferde, hem hazerde kullanabileyim. Aynı zamanda da şekil itibarıyla göz ve gönül alıcı olsun” dedi. Ebuliz eserinde (Ben de yaptım; çok beğendi) diyor ve bu enteresan makineyi da, bütün açıklığı ile kitabında anlatıyor.
İstanbul Topkapı Sarayı’nda bulunan El Cezeri’ye ait kitabında, minyatür ve çizimler üzerindeki işaretler şifrelidir. Kitabın sonunda bu şifreleri açıklayan bir anahtarı bulunmaktadır. Cezeri, 21 adet Arap harfini kullanmış ve harfe karşılık iki işaretle temsil edilmiş, ancak (Kef) harfi bir işaretle temsil edilmiştir. Bunu niye böyle yaptığını bilemiyoruz. Gizli simya ilminden esinlenerek yaptığını bilim adamları tahmin etmektedir. (4) Anlatılan her düzenin bir esas çizimi olduğu gibi, bu düzenin temel çizimleri (Ebced) hesabına dayanılarak, 1 den 50’ye kadar numaralanmıştır.

Alman profesörlerinden Wideman, Ebuliz El Cezeri’nin otomatik makinelerinden birkaç tanesini yapmış ve başarı ile işletmiştir: batı dünyasına E. Wideman ile talebesi F. Hauser, Cezeri’yi tanıtmışlardır. Esasında bir kimya porfesörü olan Wideman, boş vakitlerinde Arapça ilim eserleri üzerinde incelemeler yapmakta ve çevresine bu konuya ilgi duyan talebeleri toplanırdı. Öğretim üyesi bulunduğu Erlangen Üniversitesinde bazı düzenlerin çalışır modellerini yaptırdığını biliyoruz Ayrıca El Cezeri’nin kitabını da kısımlar halinde tekrar Wideman Almanca’ya çevirmiş ve teknik yönden yorumlamıştır. Wideman çalışmalarını I. Dünya Savaşı etkisindeki 1908–1921 yıllarında, erişilmesi güç mecmua ve kitaplarda yayınlamış olduğundan, bu bilgiler yeterince değerlendirilememiştir. Böylece savaş içinde bulunan devletlerin bu yüce zattan haberleri bile olmamıştır. Ancak, 50 yıllık bir aradan sonra, 1974 yılında Donald Hill, Wideman gibi, Oxford yazmasını temel alarak, eseri İngilizceye tercüme etmiştir. Ayrıca eseri esaslı bir etüt konusu yaparak, eseri yorumlamıştır. Eserin birinci kısmındaki su saatlerinden biri Donald Hill önderliğinde hakiki boyutlarda gerçekleşmiştir. Bu işler duruma getirdiği Ebuliz’in eserini (Rökonstrüksyon) 1976 Londra İslam Festivali süresince “Science Museum” da çalışır halde sergilenmiştir. Arapça olarak eseri aynen yayınlayan ve kritikler yapanlardan biri de Ahmed el Hasan adında bir Suriyeli ilim adamıdır. Ayrıca bu zat, Ebuliz’in çeşitli el yazmalarını karşılaştırmış ve İngilizce özet vermiştir.
Donald Hill, Ebuliz’den çevirmiş olduğu kitabın adını “Al – Jazari’s book of İngnious Mechanival Devices” bırakmıştır. Türke “El Cezeri’nin Mekanik Hareketler Mühendisliği Bilgisi” adını verirler. Ebuliz için Donald Hill’in yazmış olduğu esere dayanarak Nature Dergisi şöyle söylemektedir : “12. YÜZYIL MÜSLÜMAN MÜHENDİSLİĞİNİN DORUĞUNA ERİŞMİŞ BİR KİŞİ.” Bilim ve Ütopya 2002 Ocak sayısı “ROBOTLARIN VE OTOMASYONUN ATASI EBUL-İz EL CEZERİ” kapağıyla elli bir sayfa ayırmıştır. El Cezeri’nin yaptığı makine parçalarının bir kısmı kendisinden 200–350 yıl sonra yaşamış Giovanni de Dondi ve Leonardoda Vinci’nin eserlerinde rastlanmaktadır. Ömrünün son yıllarında kendi şehri olan Cizre’ye dönmüş ve Cizre’de vefat etmiştir. Nuh (A.S.) Camii avlusunda bulunan kubbesinde gömülmüştür.

Eserinin Türkiye’de 5 kopyası olmak üzere tüm dünyada 16 kopyasının olduğunu biliyoruz. Türkiye’de, Topkapı Saray Müzesinde 4 adet, 1 adedi de Süleymaniye kitaplığındadır. 1 tanesi Bağdat Cahıs Kütüphanesinde, 1 tanesi Dublin Chesterbeatly Kütüphanesinde, 2 adedi de Oxford bodleian Kütüphanesinde, iki adedi Leiden Universite Kütüphanesinde, üç tanesi de Paris Bibliotheque Nationalde ve Amerika Birleşik Devletlerinin çeşitli müze ve kolleksiyonlarında farklı yazmalardan koparılmış, minyatürlü sayfalar bulunmaktadır.

Dünya bilim tarihi açısından bugünkü sibernetik ve robot biliminde çalışmalar yapan ilk bilim adamı olan El Cizirî, “Mekanik Hareketlerden Mühendislikte Faydalanmayı İçeren Kitap” (El Câmi-u’l Beyn’el İlmî ve El-Amelî’en Nâfi fî Sınâ’ati’l Hiyel, Arapça: بَيْنْ اَلْعِلْمِ وَالْعَمَلِ اَلنَّافِعْ فِي صِناعَةُ الْحِيَلْ) adlı eserinde ortaya koydu. 50’den fazla cihazın kullanım esaslarını, yararlanma olanaklarını çizimlerle gösterdiği bu olağanüstü kitapta Cizirî, “Tatbikata çevrilmeyen her teknik ilmin, doğru ile yanlış arasında kalacağını” söyler. Bu kitabın orijinali günümüze kadar ulaşamadıysa da, bilinen 15 kopyasından 10’u Avrupa’nın farklı müzelerinde, 5 tanesi Topkapı ve Süleymaniye kütüphanelerinde yer almaktadır.

Kısaca Kitab-ül Hiyel adıyla bilinen eseri altı bölümden oluşur. Birinci bölümde binkam (su saati) ile finkanların (kandilli su saati) saat-ı müsteviye ve saat-ı zamaniye olarak nasıl yapılacağı hakkında on şekil; ikinci bölümde çeşitli kap kacakların yapılışı hakkında on şekil, üçüncü bölümde hacamat ve abdestle ilgili ibrik ve tasların yapılması hakkında on şekil; dördüncü bölümde havuzlar ve fıskiyeler ile müzik otomatları hakkında on şekil; beşinci bölümde çok derin olmayan bir kuyudan veya akan bir nehirden suyu yükselten âletler hakkında 5 şekil; 6. bölümde birbirine benzemeyen muhtelif şekillerin yapılışı hakkında 5 şekil yer alır.

el-cezeri.jpg” border=”0 Teorik çalışmalardan çok pratik ve el yordamıyla ampirik çalışmalar yapan Cizirî’nin kullandığı bir başka yöntem de yapacağı cihazların önceden kâğıttan maketlerini inşa edip geometri kurallarından yararlanmaktı. İlk hesap makinesinden asırlar önce aynı sistemle çalışan benzer bir mekanizmayı, geliştirdiği saatte kullanan Cizirî, sadece otomatik sistemler kurmakla kalmamış, otomatik olarak çalışan sistemler arasında denge kurmayı da başarmıştı. Cizirî, otomatik kontrollü makinelerin ilki sayılan Jacquard’ın otomatik dokuma tezgahından 600 yıl önce değişik haznelerdeki suyun seviyesine göre ne zaman su dökeceğine, ne zaman meyve ve içecek sunacağına karar veren otomatik hizmetçiyi geliştirdi. Bâzı makinelerinde hidro mekanik etkilerle denge kurma ve harekette bulunma sistemine yönelen Cezerî, bâzılarında ise şamandıra ve palangalar arasında dişli çarklar kullanarak karşılıklı etkileme sistemini kurmaya çalıştı. Kendiliğinden çalışan otomatik sistemlerden sonra su gücü ve basınç etkisinden yararlanarak kendi kendine denge kuran ve ayarlama yapan dengeyi oluşturması, Cizirî’nin otomasyon konusundaki en önemli katkısıdır. Fizikçi ve Mekanikçi Bediuzzaman El-Cizirî’nin diğer bir eseri de Diyarbakır Ulu Camii’nin ünlü Güneş Saati’dir. Bugün sibernetiğin ve bilgisayarın ilk adımlarını attığı ve ilk robotu yapıp çalıştırdığı kabul edilen Ebû’l İz El Cizirî, Cizre’de yaşadı.

Kitab-ül Hiyel 6 bölümden oluşmaktadır:

Kitab-ül Hiyel’den örnekler

* Otomatik Kuşlar
* Filli su saati
* Otomatik yüzen kayık ve çalgıcılar
* Birbirine şerbet ikram eden iki şeyh
* Dört çıkışlı iki şamandıralı otomatik sistem
* İki bölümlü testi (termos)
* Otomatik su akıtma, ikramda bulunma ve kurulama makinası
* Su çarkı kepçe mekanizması
* Motor-kompresör mekanizması
* Su çarkı su dolabı

Eserleri

* Kitāb fi ma-‘rifat al-Hiyal al-handasiyya (Arapça: الجامع بين العلم والعمل النافع في صناعة الحيل , Kitāb fi ma-‘rifat al-Hiyal al-handasiyya) 1206 yılında bu eserini tamamlamıştır.
* Kitâb-ül-Câmi Beyn-el-İlmi vel-Amel-in-Nâfî fî Sınâat-il-Hiyel, (Arapça: بَيْنْ اَلْعِلْمِ وَالْعَمَلِ اَلنَّافِعْ فِي صِناعَةُ الْحِيَلْ , El Câmi-u’l Beyn’el İlmî El-Amelî’en Nâfi fî Sınâ’ati’l Hiyel) “Makine Yapımında Yararlı Bilgiler ve Uygulamalar”

Kaynak:Abdullah YAŞIN/Araştırmacı Yazar & vikipedia

Daha yeni Daha eski