OTORİTERYENLİK otoriteryen.jpg 08 131
Otoriteryenlik en azından üç farklı anlamda kullanılabilir:
1- Psikolojik anlamda, örneğin otoriter karakter konusunda konuştuğumuzda yönetimi altındakileri zorbaca ve tahkir eden davranışlarla itaatkarları hiyerarşik olarak üstün olana, dalkavukları daha kuvvetli olana bağlayan bir düzeni gösterir.
2- İdari yönetim tarzını tanımlarken, otoriteryenlik kesin emirlere ve cezalandırma tehditlerine bağlılığı ve istişare ve iknadan kaçınmayı gösterir.
3- Nihayet, otoriter idari mekanizmanın yayılmasına taraftar, ya da hükümranlığı öne çıkaran ve otoriter karakterin mükemmelliğini öven bir ideolojiyi gösterir.
Otoriter eğilimler, prosedürler ve ideolojiler arasındaki ilişki karşılıklı olarak içiçedir. Otoriter eğilimlere sahip kişiler doğal olarak otoriter idari işlemlere başvururlar ve otoriter ideolojileri benimserler. Öte yandan otoriter prosedürlerin yaygınlığı otoriter karakterleri oluşturur ve otoriter ideolojilerde menfaati olan insanların sayısını arttırır ayrıca bu ideolojilerin daha “doğal” görünmelerini sağlarlar. Bu görüş altında, daha fazla nitelendirme yapılmadan otoriteryenlik kelimesinin kullanımı otoriter eğilimler, prosedürler ve ideolojilerin birlikte meydana gelmesiyle ilişki kurulduğunda bir sosyal varlığın şartının tanımlanmasıyla haklı çıkarılabilir.
Şurası da belirtilmelidir:
a) Bu kullanım içerdiği anlamların oranlarında farklılaşmaya müsaade etmez. Sosyal dinamiklerin görüş açısından, bu farklılaşmalar her şeyden daha fazla öneme sahiptir.
b) Otoriteryenlik derecesine ulaşmak Çok kolay değildir. Örneğin (a) Sosyal hayatın bir çok yönü, bütün olarak tutarlığa doğru bir eğilim olsa bile, otoriterlik tarafından kapsanmaz; (b) bu bakımdan sosyal yapının farklı bölümleri arasında büyük farklılıklar olabilir. Böylece, örneğin, Ortaçağ Avrupasında derebeylik tam bir otoriter varlıktı, öte yandan feodal hiyerarşi gerçekte tamamen otoriteryenlik dışıydı.
SBA