ferruh-kethuda-camii-02.png 93 458 Ferruh Kethüda Camii
Ferruh Kethüda Camii İstanbul’un Balat semtinde Ayvansaray caddesinin kara tarafındaki camidir. Kanuni Sultan Süleyman’ın sadrazamı Semiz Ali Paşa’nın kahyası olan Ferruh Kethüda adına Mimar Sinan tarafından 1562-1563 tarihinde inşa edilmiştir. Külliyeden günümüze sadece cami kalmıştır.
Kesmetaştan inşa edilmiş, dikdörtgen planlıdır. 1959’da yenilenmiştir. Duvarlarda Tekfur Sarayı çinileri vardır. Bahçede bir havuz bulunmaktadır. Arka duvarında bir güneş saati olan cami kiremit çatılı, mütevazı bir binadır. Eskiden Balat mahkemesi bu caminin avlusunda kurulurdu.
Tarihçesi
Balat merkezinde, Ferruh Kahya sokağındadır. Kapı üzerindeki kitabeye göre H.970/M.1562-1563’de Kânûnî devri ricâlinden Sadrazam Semiz Ali Paşanın Kethüdâ’sı Ferruh Ağanın (ki kürsü penceresi önündeki hazîrede medfundur) Mimar Sinan’a yaptırdığı cami tekke olarak tesis edilmiştir. Balat cami olarak ta adlandırılan eser aynı zamanda tekkenin tevhidhânesi olarak kullanılmış olup, bügün mevcut olmayan tekke müştemilatı mahkeme binası ve çeşmeden ibaret ufak çapta bir külliyenin merkezini oluşturmaktadır. Evliya Çelebi bu camiden şöyle söz etmektedir. “Süleyman Han devrinde Ferruh Kethüda’nın olup,Mimar Sinan binasıdır. Taş sofasının kıble duvarında Kudüs’ten Mısır’a ve Mısır’dan Mekke ve Medine’ye kadar olan menzillerdeki dere, tepe ve muhtaraları akabe menzillerinin şekil ve hey’etleri gayet üstad bir nakkaş tarafından öyle tavsir olunmuştur ki Erjenk ve Mani gelse hatasını bulamaz” . Bu şekil ve hey’etler daha sonra kontralitle kapatılmıştır. Müstakil planlı olan cami’nin mihrabı, ileriye doğru bir çıkıntı teşkil eden bir sofa üzerindedir. Dördü son cemaat yerine açılmış, üçerden altısı yan duvarlardan, dördü mihrap duvarının iki yanında, ikisi mihrap sofası yan duvarlarında ikisi de mihrabın iki yanında olmak üzere altlı üstlü ikişerden 36 pencere ile aydınlatılmıştır.
Mimari Yapısı
ferruh-kethuda-camii-ferruh-kethuda-camii.png” border=”0 Dört kapılı avlu içinde yer alan, kesme taştan, dikdörtgen planlı, ahşap çatılı ve evvelce içten kubbeli olan cami ilk yapımındaki özelliklerini bir hayli kaybetmiş ve mihrabıda sonradan Tekfur Sarayı çinileriyle bezenmiştir. Geniş son cemaat yeri cemakanla kapatılmış olup minaresi sağındadır. Feruh Kethüda külliyesi çeşitli devirlerde büyük değişikliklerle uğraşmış, ilk yapımda cami medrese, tekke, çeşme ve mahkeme binalarında oluşurken, zamanla bu yapıların önemli bölümü ortadan kalkmış ve günümüze kadar ancak cami ile çeşmesi ayakta kalabilmiştir. Caminin geçirdiği tamirleri tespit etmek imkansızdır.
Ancak minarelerin muhtemelen H .1180/M .1766 depreminden sonra XVIII. yüzyılın son çeyreğinde yenilendiği bellidir. H .1294/ M .1877’deki Balat yangınının da son cemaat yerini yanı sıra tekkeye ait bölümlerin ve mahkeme binasının da hasar gördüğü anlaşılmaktadır.
XX. yüzyıl başlarında harap durumda olan ve 1938’de ahşap çatısı çökmeye yüz tutan cami, 1953 ‘de kurulan dernek vasıtasıyla, iç kubbeli olan çatıya dönüştürülerek, Eşref Çavuşoğlu tarafından tamir ettirilmiştir. Oldukça geniş bir avlu içinde yer alan camiinin mihrabı önündeki mezarlığında hacca giderken hastalanıp ölmüş Türkistanlı bir seyyah dervişin kabri bulunmaktadır. 1986 yılında çevre sakinlerince kurulan dernek vakıfların işbirliği ile cami ve çevresinin rövolesi çıkarılmış cami ve külliyyesinin ihyası için çalışmalar başlatılmıştır. Avlu tamamen paladyen döşenmiş olup gasilhane , abdest alma yerleri görevli meşrutaları düzenli bir şekilde yapılmıştır. Son cemaat mahalli ile minberin asli uslubuna uygun olarak yapılması planmıştır. Yine caminin diğer müştemilatından olan 965 m alanı içine alan Çilehane diye geçen arsa işgalden kurtarılıp aslın avdeti için çalışmalar devam etmektedir.