Firavun Nedir, Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi

Firavun

Eski Mısır hükümdarlarına verilen isimdir. Mısır’a hâkim olan 26 firavun sülâlesi vardı. Her sülâlede çeşitli firavunlar asırlarca hükümdârlık etti. Çoğu insanları kendilerine taptırdı. Mûsâ peygamber zamânındaki Firavun adı Kur’an’da yetmiş dört yerde geçer. Firavun alabildiğine büyüklenen, ilahlık iddiasına kalkışan, şımaran, halkını küçümseyen, onları ezip zayıflatan, zalimliğin ve zorbalığın timsali olan bir kimse idi. Mûsâ peygamberin de mensubu olduğu İsrailoğulları‘da köle olarak Firavun’un zulmü altındaydı.

Firavun bir gece düşünde, o yıl doğacak çocuklardan birinin büyüyünce tahtını elinden alacağını, yeni bir din kurarak kendisini ortadan kaldıracağını görür, büyük bir korkuya kapılarak uyanır. O yıl İsrailoğullarından doğan ve doğacak olan bütün erkek çocukların öldürülmesini buyurur. Musa doğunca, anası bir sandığın içine koyar, ve bu şekilde ileride kendi sonunu getirecek çocuk Firavun’un sarayında büyür.

Hz. Mûsâ Tûr Dağı‘nda Allah ile nasıl olduğu bilinmeyen bir şekilde konuştu ve kendisine peygamberlik verildi. Mısır’a gelip Firavun’u dîne dâvet etti. Firavun kabul etmedi. Kendisine boyun eğmeyenlere ve Mûsâ’ya inananlara işkence ve zulümler yaptı. Yanındaki vezîri Hâmân’a sordu. O da; “Mûsâ, büyük sihirbâzdır. Bizi aldatıp, memleketimizi elimizden almak istiyor.” dedi. Böylece Firavun’un îmâna gelmesine mâni oldu ve îmân eden hanımı Asiye’nin de şehid olmasına sebeb oldu.

Hz. Mûsâ‘nıın mûcizelerine Firavun inanmadı, kâfirlerin suları kan oldu, kurbağa yağdı, cilt hastalıkları oldu. Üç günlük karanlık devâm etti. Firavun bu mûcizeleri görünce korktu. Mûsâ ile ona inananların Mısır’dan gitmesine izin verdi. Sonra Firavun bu iznine pişman oldu. Ordusuyla Hz. Mûsâ ve ona inananların peşine düştü. Allah’ın verdiği mucizeyle Mûsâ peygamber, asasıyla Kızıldeniz yararak beraberindekilerle ilerledi. Açılan yoldan askerleriyle birlikte peşisıra ilerleyen Firavun, Süveyş kısmında askerleri ile birlikte boğuldu.

Firavun’un, Mûsâ’ya ve ona inanan kimselere karşı yaptığı işler hakkında Bakara, Kasas, Tâhâ, Şuarâ, Tahrîm, Gâfir (Mü’min), A’râf, Yûnus, Zuhruf, Duhan, İsrâ, Sâffât, Ankebût sûrelerinde bilgi verilmektedir. Kur’ân’da Yûnus sûresi 92. âyetinde meâlen; “(Ey Fir’avn!) Senden sonra geleceklere ibret için, bugün senin bedenini (cansız olarak) kurtarıp (sâhilde) bir tepeye atacağız. İşte insanlardan bir çoğu, hakikaten âyetlerimizden gâfildirler.” buyrulmaktadır.

Üç bin seneden fazla bir zaman önce ölen Firavun’un cesedi, Kur’ân’ın mûcizesi ve tam bir ibret vesikası olarak vücudu hiç bozulmamış, etleri çürümemiş ve tüyleri dahi dökülmemiş şekilde ve secde eder vaziyette bulunmuştur. Şimdi Londra’daki British Museum’da teşhir edilmektedir.

Daha yeni Daha eski