Psikopati
cezali.png 84 188 Psikopati geçmişte her türlü akıl rahatsızlığı formunu kapsayan bir terim olarak kullanılırdı. Günümüzde ise, psikopati psikiyatride empati ve vicdan eksikliği ile karakterize olan bir kişilik bozukluğu olarak tanımlanmakta, bu kişilik bozukluğunu ifade etmek için kullanılmaktadır.
Bir akıl hastalığı veya zekâ geriliği olmaksızın sosyal ve ahlâkî standartlarla bağdaşmayan davranışlar. Psikopatlar hasta olmasalar bile hastalık sınırına yaklaşmış kişilerdir. Genellikle normal görünüşlü kişiler olduklarından çok önemli görevlere kadar yükselebilirler. Rûh hastası olarak hastâneye yatırıldıkları pek nâdirdir.
Psikopatlık derece derecedir. Kimisinde hafif titizlik, kimisinde ise nöbet nöbet gelen huysuzluk ve hırçınlık görülür. Bâzılarında durum o derece ilerlemiştir ki, delilikle aralarında kıl payı bir fark kalmıştır.
Henderson psikopatinin üç alt derecesini târif etmiştir:
- 1. Özellikle saldırgan olup, kendisine ve başkalarına karşı şiddet gösterilerinde bulunan tipler.
- 2. Yetersiz ve pasif tipler (hırsızlar, yalancılar ve dolandırıcılar).
- 3. Entellektüel, dâhî tipler.
Bu sınıflandırmanın ışığı altında aşağıdaki psikopat türleri açığa çıkar: Öfkeliler, sebatsızlar, ataklar, yalancılar, anarşistler ve çeşitli suçları âdet hâline getirenler.
Psikopatinin özel ve belli bir sebebi bilinmemektedir. Her vak’a için ayrı bir irsî, şahsî veya çevreye ait faktörlerin birarada etkili olduğunu düşünmek gerekir.
Tedâvisi: Psikopatinin tedâvisi sâdece tıbbî bir mesele olmaktan çok, aynı zamanda sosyal bir meseledir. İlerinin psikopatı olacak çocuk keşfedilmeli ve onun hassas sinir sistemi dikkate alınarak âilesi, öğretmeni ve terbiyecileriyle hekimler elele vererek normal bir insan hâline getirilmesine çalışmalıdırlar. Psikopat bütün şartlarda karşısında anlayışlı, kendisini suçlamak yerine yardım etmeye çalışan kimselerin olduğunu anlamalıdır.
Yetişkin psikopatlar hastâne tedâvisine ihtiyaç gösterirlerse de, bu tedâvinin nasıl yapılacağına dâir bugün elde kesin metod ve ölçüler yoktur. Bu iş için bildiğimiz klâsik akıl hastâneleri uygun değildir. Bu maksat için belli psikiyatrik tesis ve imkânları bulunan rehabilitasyon merkezlerinin yapılması îcâb eder. Tedâvisi, bir taraftan iknâ, telkin ve öğretim, diğer taraftan da çeşitli tıbbî vâsıtaların kullanılması ile olur. Böyle bir müesseseyi “iyileşti” kaydı ile terkeden bir psikopat hayâtı boyunca devamlı kontrol ve tâkip altında kalmalı, her anormal ve sosyal dışı davranışı yeni bir tedâvi devresini icâb ettirmelidir. (Kaynak: Yeni Rehber Ansiklopedisi)