Beni Kaynuka Gazvesi, hicri ikinci yılın Şevval ayında (Nisan 624) oldu. Yahudi kabilelerinden anlaşmayı ilk defa bozan Beni Kaynuka kabilesi oldu. Beni Kaynukalılar, Medine’nin Âliye bucağında oturur ve sağlam kalelerle korunurlardı. Ayrıca, diğer kabileler arasında cesaret ve savaşçılıklarıyla da tanınmışlardı. Çoğu kuyumculuk ve demircilikle geçinirdi. Hazrec kabilesinin korumasındaydılar. Bedir Harbi esnasında bazı taşkınlıkları olmuşsa da affedilmişlerdi.
Şevval ayının başlarında bir gün. Beni Kaynuka yurdunda süt satan Müslüman Arab kadınlarından biri, bir kuyumcu Yahudinin hakaretine maruz kaldı. Diğer Yahudiler de ırkdaşları olan Yahudi ile bir olup ve ona uyup kadınla alay etmeye başladılar. Kadın, bu olay ve hakaretler karşısında kalınca bunaldı ve “Müslüman yok mu?” diye bağırıp yardım istedi. Bunu duyan oradaki bir Müslüman, hemen gelip, hadiseye sebep olan yahudi ile önce münakaşa yapıp, sonra onu öldürdü. Diğer Yahudiler de birleşip Müslüman erkeği öldürdüler. Bu suretle Hz. Muhammed ile aralarında yaptıkları anlaşmayı açıkça bozmuş oldular. Bu durum, onların itaat altına alınmasını icap ettirdi. Bunun üzerine Hz. Muhammed, Beni Kaynuka’nın reisini çağırıp: “Tevrat’ta okuduğunuz hak peygamber olduğumu biliyorsunuz. Bana iman edin, yoksa sizinle harb ederim” dedi. O da: “Ya Muhammed, sen bizi Kureyş mi zannediyorsun? Harp, bizim san’atımızdır. İstersen cenge hazırız” gibi kendine güvenen bir şekilde cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Muhammed, müslüman gazilerle Beni Kaynuka yurduna varıp on beş gün kadar burasını kuşattı. Kuşatmadan bunalan Beni Kaynukalılar, teslim olmaya mecbur oldular. Hz. Muhammed, bunların hepsini öldürmek istiyordu. Bu yüzden hepsini bağlattı. Fakat araya giren münafıkların reisi Abdullah bin Selül‘ün müdahalesi neticesinde katletmekten vazgeçip, Medine’den sürülmelerini emretti. Bu karardan sonra Beni Kaynuka Yahudileri, yedi yüz kişi oldukları halde yurtlarından çıkıp Suriye taraflarına doğru gittiler.
Beni Kaynuka kabilesinin bütün malları ganimet olarak alındı mallar, bu gazveden önce nazil olan Enfal Sûresi 41. âyetine göre pay edildi. Ganimetin beşte biri Beytü’l mal için ayrıldı; gerisi gaziler arasında paylaştırıldı.
Ganimetlerin beşte birinin Beytü’l-mal’e ayrılması, ilk kez bu gazve sonunda olmuştur. Geri kalan malların da Medineli gaziler arasında dağıtılması, Medine’deki fakir sayısını oldukça azalttı.