Kur’ân’da Hud peygamber ve Âd kavmi
Kur’ân’da geçen Hud peygamber ve Âd kavmi ile ilgili ayetler Kur’ân fihristleri ve tefsirlerden nuzül sırasına göre değil, tertip sırasına göre listelenmeştir. Konudaki eksiklikler tarafımıza aittir.
Allah herşeyin en iyisini bilendir.
Kur’ân’da geçen Hud peygamber ve Âd kavmi ile ilgili ayet sayısı tahmini 72’dir.
7:65…….Âd (kavmin)e de kardeşleri Hûd’u (gönderdik): «Ey kavmim! Allah’a kulluk edin, sizin O’ndan başka bir ilâhınız yoktur. (O’na karşı gelmekten) sakınmaz mısınız?» dedi.
7:66…….Kavminden o küfre dalmış olan cumhur cemaat =ileri gelenler: «Gerçekten biz, seni bir çılgınlık içinde görüyoruz ve muhakkak seni yalancılardan biri sanıyoruz.» dediler.
7:67…….Hud: «Ey kavmim, bende hiçbir çılgınlık yok, fakat ben alemlerin Rabbi tarafından bir peygamberim!» dedi.
7:68…….Size Rabbimin mesajlarını iletiyorum ve ben sizler için güvenilir bir öğütçüyüm.
7:69…….«Sizi uyarması için içinizden bir adam aracılığı ile, size bir zikir gelmesine şaştınız mı? Düşünün ki (Allah) sizi, Nûh kavminden sonra, onların yerine hâkimler yaptı ve yaratılışta sizi onlardan üstün kıldı. Allah’ın nimetlerini hatırlayın ki, kurtuluşa eresiniz.»
7:70…….Dediler ki: «Ya, demek sen tek Allah’a kulluk edelim ve atalarımızın taptıklarını bırakalım diye mi (bize) geldin? Eğer doğrulardan isen bizi tehdit ettiğin (o azabı) bize getir!»
7:71…….Hud: «İşte üzerinize Rabbinizden bir azap fırtınası ve bir öfke indi. Siz, benimle sizin ve atalarınızın taktığı kuru adlar hakkında mı tartışıyorsunuz? Oysa Allah onlara hiçbir zaman saltanat indirmedi. Artık gözetin, ben de sizinle birlikte gözetenlerdenim» dedi.
7:72…….Bunun üzerine kendisini ve beraberindekileri, yalnız katımızdan bir rahmet ile kurtardık, ayetlerimize yalan deyip iman etmeyenlerin kökünü kestik.
9:70…….Onlara kendilerinden öncekilerin: Nuh, Ad ve Semud kavminin, İbrahim kavminin, Medyen halkının ve alt üst olmuş şehirlerin haberi gelmedi mi? Bunların hepsine peygamberleri apaçık delillerle gelmişti. Demek ki Allah, onlara zulmetmiş değildi. Fakat onlar kendilerine zulmediyorlardı.
11:50……Âd’a kardeşleri Hud’ u gönderdik, onlara: « Ey kavmim, Allah’a kulluk edin, sizin O’ndan başka hiçbir ilahınız yoktur. Siz yalnızca iftira etmektesiniz.
11:51……«Ey kavmim! Bu iş için sizden bir ücret istemiyorum. Benim ecrim ancak beni yaratana aittir. Artık akıllanmayacak mısınız?»
11:52……«Ey kavmim! Rabbinizden mağfiret isteyin, sonra O’na tevbe edin ki, üzerinize gökten bol bol bereket indirsin ve sizi kuvvetinize kuvvet katarak çoğaltsın. Gelin günahkâr olarak dönüp gitmeyin.»
11:53……Dediler ki: «Ey Hud, sen bize mucize getirmedin, biz ise senin sözünle ilahlarımızı terketmeyiz ve biz sana inanmayız!»
11:54……«Ancak şu kadarını diyebiliriz ki; «tanrılarımızdan bazısı seni fena çarpmış». O da dedi ki; «Allah’ı şahit tutuyorum, siz de şahid olun ki ben, Allah’a koştuğunuz ortaklardan uzağım.»
11:55……«O’ndan başka herşeyden uzağım, artık hepiniz toplanın bana istediğiniz tuzağı kurun, sonra hiç bekletmeyin.
11:56……«Ben muhakkak ki, hem benim Rabbim, hem de sizin Rabbiniz olan Allah’a dayanmaktayım. Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki, idaresi ve yönetimi O’nun elinde olmasın. Benim Rabbim, hiç şüphe yok ki, doğru yoldadır.»
11:57……«Eğer siz yüz çevirirseniz, ben işte size gönderilmiş olduğum vazifemi size tebliğ ettim. Rabbim sizin yerinize başka bir topluluk da getirir ve siz O’na zerrece zarar veremezsiniz. Rabbim, kesinlikle herşeyi gözetip koruyandır.» dedi.
11:58……Ne zaman ki emrimiz geldi, Hud’u ve beraberindeki iman edenleri, tarafımızdan bir rahmet ile kurtardık, ayrıca onları çok ağır bir azaptan da kurtardık.
11:59……İşte Âd kavmi buydu. Rablerinin âyetlerini bile bile inkâr ettiler ve peygamberlerine isyan ettiler. Başa geçen her zorbanın emrine uyup arkasından gittiler.
11:60……Hem bu dünyada, hem de kıyamet gününde bir lânetle izlendiler. Bilin ki, Âd kavmi, gerçekten Rablerini inkâr ettiler. Yine bilin ki, Hud’un kavmi olan Âd, defolup gittiler.
11:89……Ey kavmim , bana karşı çıkmanız, sakın sizi Nuh kavminin veya Hud kavminin ya da Salih kavminin başlarına gelenler gibi bir felakete sürüklemesin! Lut kavmi de sizden uzak değildir!
14:9…….Sizden öncekilerin; Nuh, Âd ve Semûd kavimlerinin ve onlardan sonra gelenlerin haberleri size gelmedi mi? Onları, Allah’tan başkası bilmez. Peygamberleri onlara mucizeler getirdi de onlar ellerini ağızlarına koydular ve dediler ki: «Biz sizinle gönderileni inkâr ettik ve bizi çağırdığınız şeyden de şüphe ve endişe içindeyiz.»
22:42……(Ey Muhammed!) Eğer seni (müşrikler) yalanlıyorlarsa bil ki onlardan önce Nûh kavmi, Âd ve Semûd (kavimleri de kendi peygamberlerini) yalancı saydılar.
23:32……Bunun üzerine, onlar arasından kendilerine, «Allah’a kulluk edin; çünkü sizin O’ndan başka bir tanrınız yoktur. Hâlâ Allah’tan korkmaz mısınız? (mesajını ileten) bir resul gönderdik.
25:21……Bununla beraber, bize kavuşmayı ummayanlar «Bize ya melekler indirilmeliydi, ya da Rabbimizi görmeliydik» dediler. Andolsun ki, doğrusu nefislerinde kendilerini büyük gördüler ve büyük azgınlık ettiler.
25:22……Melekleri görecekleri gün, işte o gün, günahkarlara hiçbir sevinç haberi yoktur. Ve yasak yasak, diyeceklerdir.
25:23……Onların yaptıkları her bir iyi işi dikkate alırız, fakat onu saçılmış zerreler haline getiririz.
25:24……O gün cennetliklerin kalacakları yer çok iyi, dinlenecekleri yer pek güzeldir.
25:25……O gün gökyüzü beyaz bulutlar halinde yarılacak ve melekler bölük bölük indirileceklerdir.
25:26……İşte o gün gerçek hükümranlık, çok merhametli olan Allah’ındır. Kâfirler için ise o, pek çetin bir gündür.
25:38……Ad’ı, Semüd’u, Ress halkını ve bunlar arasında (gelip geçen) birçok nesilleri de (helak ettik).
25:39……Ki onların her birine öğüt olarak örnekler vermiştik; (sonunda) her birini mahv ve perişan ettik de ettik.
25:40……(Resulüm!) Andolsun ki, (bu Mekke’li putperestler), bela ve fenalık yağmuruna tutulmuş olan beldeye uğramışlardır. Peki onu da görmüyorlar mıydı? Hayır! Onlar öldükten sonra dirilmeyi ummamaktadırlar.
26:123…..Ad (kavmi de) gönderilen peygamberleri yalanladı.
26:124…..Hani kardeşleri Hûd onlara şöyle demişti: «Siz Allah’tan korkmaz mısınız?»
26:125…..«Haberiniz olsun ki ben, size gönderilmiş, güvenilir bir Peygamberim.»
26:126…..«Gelin artık Allah’tan korkun ve bana itaat edin.»
26:127…..«Buna karşılık ben sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim mükafatımı verecek olan ancak âlemlerin Rabbidir.»
26:128…..«Siz her tepeye bir alâmet bina edip eğlenir durur musunuz?»
26:129…..«Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz?»
26:130…..«Hem tuttuğunuz zaman merhametsiz zorbalar gibi tutuyorsunuz.»
26:131…..«Artık Allah’tan korkun ve bana itaat edin.»
26:132…..«O Allah’tan korkun ki, size o bildiğiniz şeyleri vermekte,»
26:133…..«Davarlar, oğullar,»
26:134…..«Cennet gibi bağlar, bahçeler, pınarlar ihsan etmektedir.»
26:135…..«Cidden ben sizin hakkınızda büyük bir günün azabından korkuyorum.»
26:136…..Dediler ki: «Sen ha vaaz etmişsin, ha vaaz edenlerden olmamışsın, bizce birdir.»
26:137…..«Bu sırf eskilerin âdetidir.»
26:138…..«Biz azaba uğratılacak da değiliz.»
26:139…..Böylece onu yalancı saydılar; biz de kendilerini helak ettik. Şüphesiz bunda mutlak bir âyet (alınacak bir ders) vardır, ama çokları iman etmiş değillerdir.
26:140…..Ve şüphesiz Rabbin, işte O, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir.
29:38……Ad ve Semud’u da (helak ediverdik). Sizin için, (onların başına nelerin geldiği) oturdukları yerlerden apaçık anlaşılmaktadır. Şeytan onlara yaptıkları işleri güzel gösterip onları doğru yoldan çıkardı. Oysa bakıp görebilecek durumdaydılar.
41:13……Eğer onlar, yine yüz çevirirlerse de ki: «Ben sizi Âd ve Semud’un başına gelen yıldırıma benzer bir yıldırıma karşı uyardım.»
41:15……Âd kavmine gelince onlar yeryüzünde büyüklük tasladılar ve: «Bizden daha kuvvetli kim vardır?» dediler. Onlar kendilerini yaratan Allah’ın kendilerinden daha kuvvetli olduğunu görmediler mi? Onlar bizim âyetlerimizi bile bile inkâr ediyorlardı.
46:21……Bir de Âd’ın kardeşini (Hud’u) an! Ahkaf’da kavmini uyardığı vakit -ki önünden ve ardından (ondan önce de sonra da) nice uyarıcılar gelip geçmiştir- demişti ki: «Allah’tan başka mabud tanımayın, çünkü ben, size büyük bir günün azabın(ın gelmesinden) korkuyorum!»
46:22……Onlar: «Sen bizi ilâhlarımızdan çevirmek için mi geldin? Eğer doğru söyleyenlerden isen o bize vaad edip durduğun azabı haydi getir.» dediler.
46:23……Hud: «O azabın ne zaman geleceğine dair ilim Allah katındadır. Ben size benimle gönderileni tebliğ ediyorum. Fakat ben sizi cahillik eden bir kavim olarak görüyorum.» dedi.
46:24……O azabı, vadilerine doğru yayılan bir bulut halinde gördükleri zaman: «Bu bize yağmur yağdıracak yaygın bir buluttur.» dediler. Hud ise: «O sizin acele gelmesini istediğiniz şeydir. O bir rüzgârdır ki, içerisinde acı bir azab vardır.
46:25……O rüzgâr, Rabbinin emri ile herşeyi yıkar mahveder.» dedi. Nihayet helâk oldular ve evlerinden başka hiçbir şey görünmez oldu. İşte biz günahkâr kavmi böyle cezalandırırız.
46:26……And olsun ki, biz onlara size vermediğimiz imkanlar vermiştik. Onlara kulaklar, gözler ve kalpler vermiştik. Fakat kulakları, gözleri ve kalpleri onlara hiçbir fayda sağlamadı. Çünkü onlar Allah’ın âyetlerini bile bile inkâr ediyorlardı. Alay etmekte oldukları şey de onları sarıp kuşattı.
50-13……Âd, Firavun, Lût’un kardeşleri de (yalanladılar).
51:41……Bir de Ad’da (ibret verici deliller vardır) ki, üzerlerine köklerini kesen rüzgarı göndermiştik.
51:42……O rüzgar üzerine uğradığı hiçbir şeyi bırakmıyor, mutlaka onu kül gibi dağıtıyordu.
53:50……Nitekim O helak etti önce gelen Âd’ı.
54:18……Âd (kavmi) da yalanladı, azabım ve uyarılarım nasıl oldu?
54:19……Biz onların üstüne, uğursuzluğu devam eden bir günde dondurucu bir rüzgar gönderdik.
54:20……(O rüzgar) insanları, sökülmüş hurma kütükleri gibi yere seriyordu.
54-21……Bak nasılmış azabım ve uyarılarım?
69:4…….Semûd ve Âd, kapılarını çalacak olan o felaketi yalan saymışlardı.
69:6…….Âd ise şiddetli bir rüzgar, azgın bir fırtına ile yok edildi.
69:7…….Allah o fırtınayı üzerlerine yedi gece sekiz gündüz musallat etmişti. Öyle ki, o kavmi içi boş hurma kütükleri gibi oracıkta yere serilmiş halde görürdün.
89:6…….Görmedin mi Rabbin ne yaptı Âd kavmine?