Tıpta belirti, araz, beldek ya da semptom; hastanın şikayeti veya hissettiğidir, bu anlamda hastaya özneldir ve nicel değildir.
Buna karşın hasta hakkında laboratuvar testi ya da diğer objektif (nesnel) yöntemlerle elde edilen bilgilere bulgu denir. Bazı belirtiler hem öznel hem nesnel olabilir, örneğin bir yara hem hasta hem doktoru tarafından görülebilir. Acı yalnızca hasta tarafından algılanabildiği için bir belirtidir, bir kan testi sonucu ise bir doktor veya laboratuvar taraından ölçülebildiği için bir belirti değil, bulgudur.
Örneğin, hastanın başının ağrımasından yakınması bir belirtidir. Doktor, ayrıntılı bir sorgulamayla, bu yakınmanın enseden başın arkasına doğru yayılan ve zonklayıcı tarzda bir şikayet olduğunu öğrenebilir ve bu tabloyu, olası bir hipertansiyon halinin belirtisi olarak değerlendirebilir (“ön tanı”). Muayenede, tansiyon ölçme, göz dibi muayenesi vb. yöntemlerle, hastanın “belirti”lerine uyan yüksek tansiyon “bulgu”ları elde edilebilir.
Doktorlar hasta öyküsü alırken “başvuru yakınması/şikayeti” olarak semptomları kaydeder.