Darbuka. Darbukka veya Darabukka (Mısır), Dirbekki (Suriye) ve Derbuka (Fas, Tunus, Cezayir). Bu kelime Arap lügatçileri tarafından, bir icâd olarak, durabukka şeklinde kaydedilmiş olup, bir tarafı geniş veya şişkin bir gövdeden müteşekkil bir nevi dümbelek ifâde eder; gövdenin bu tarafı bir deri (Mısır’da balık derisi, Fas, Tunus, Cezayir’de keçi derisi) ile kapatılmış ve diğer ucu ise, açıktır.
Doğuda darbukanın gövdesi tahtadan veya topraktan yapılır (ekseriya üzeri boyalı ve süslüdür) ve daha nâdir olarak da, bakırdan imâl edilir. Bu çalgıyı çalmak için, şişkin ve kapalı tarafı öne gelmek üzere, koltuğun altına alınır ve sada çıkaran bu dümbeleğin derisine, iki elin parmakları ile vurulur. Mısır’da darbuka hokkabazların, sokak satıcılarının ve aynı zamanda kadınların ve Nil kayıkçılarının kullandıkları bir çalgıdır. Kuzey Afrika’da kadınlar çalar;bundan başka şehirlerde saz heyetinin esaslı unsurlardan birini teşkil eder. Darbuka kelimesi, yabancı bir menşe’den gelmektedir; fakat nereden geldiği net olarak bilinmiyor.
Ses bakımından darbukada Düm ve Tek olarak adlandırılan iki ses vardır: İlk ses, ritmin temelini sağlar ve aletin ortasına vurularak sağlanır, ikinci ses daha çok süsleme ve doğaçlama için kullanılır.