Eşref Üren. Türk ressam (D. İstanbul 1897 – Ö. 1984).
Bursa Ziraat Mektebi’ni bitirdikten sonra Güzel Sanatlar Akademisi’ne girmiş ve akademide önce İbrahim Çallı, sonra Hikmet Onat atölyelerindeki derslere katılmıştır. Buradaki eğitimini tamamladıktan sonra bir süre Paris’te Andre Lhote ve Othon Griesz’in atölyelerinde resim çalışmalarına devam etmiştir. Paris dönüşünde Erzurum ve Sivas’ta resim öğretmenliği yapmıştır. 1934-1944 yılları arasında Cumhuriyet Halk Partisi’nin yurt gezileri programı çerçevesinde Doğu Anadolu’da görev almıştır. 1939’da D Grubu’na katılmıştır. 1940’lı yıllardan sonra Ankara’ya yerleşerek Cebeci ve Kurtuluş semtlerinin resimlerini çizmiştir. 1955’te lise öğretmenliğinden emekli olduktan sonra Ankara Maarif Koleji’nde resim dersleri vermeyi sürdürmüştür. 1964’teki Devlet Resim ve Heykel Yarışması’nda birincilik ödülü kazanan Eşref Üren’e, 1981’de Devlet Sanatçısı unvanı verilmiştir.
Eserleri Venedik Bienali’nde, Paris’te UNESCO’da, San Francisco ve Atina’da sergilenen Üren, Paris’te kaldığı yıllarda Cezanne’ın yapımcı eğiliminden etkilenmiştir. Portre ve natürmort alanında çalışmaları olsa da, daha çok kent dokusunu yansıttığı manzara resimleriyle tanınmıştır. Eşref Üren, Türkiye’de ve yurt dışında birçok kişisel sergi açmış ve ödüller kazanmıştır.
Genellikle açık hava ressamı olarak tanınan Eşref Üren, çeşitli yayınlarda çıkan yazıları ve halkla kurduğu güçlü iletişim sayesinde sanat konuları üzerinde düşünmeye özendirme çabalarında bulundu. 1960’lı yılların sonunda “lirik soyutlamalar” içeren çalışmalara yönelmesine rağmen, yaşamı boyunca “doğa sanatçısı” olarak tanınmıştır. Duygulu, şiirsel peyzaj resminin ustaları arasında görülen ressam; esnek, yumuşak ve uyumlu çizgi ve renk uygulayıcısıdır.
1984’te ölen Eşref Üren’in en tanınmış eserleri arasında Ankara Görünüleri, Gençlik Parkı, Beynam Ormanları, Karadeniz Kadınları ve Paris sayılabilir.