Basınç ve sürtünmenin olduğu yerlerde insan derisi savunma amaçlı kalınlaşır. Bu kalınlaşmış yerlere halk dilinde Nasır denir. Ölü deri hücreleri birikerek bir keratin (Protein) tabakası oluştururlar. Bu durum ilerledikçe nasırın altındaki deri hücreleri iltihaplanır, ağrı ve rahatsızlık verir. Genellikle kendi kendine tedavi edilebilir; ama çok ciddi olduğunda doktora göstermek gerekir. Nasırlar 4 ana guruba ayrılır. Yüzeysel geniş nasıra Callous denir. Parmak aralarındaki nemli nasır ise Helloma Molle diye adlandırılmıştır. Helloma durum ise derin sert nasır a verilen isimdir ve nucleus vardır. Küçük yüzeysel tohum şeklindeki nasır a ise Helloma mille denir. Bunlardan en çok görülenleri ise Helloma moll ve Helloma durum dur. Helloma durum genelikle ayak parmaklarının ayakkabıya değen yerlerinde aşırı basınçtan veya sürtünmeden oluşur. En çok gürülen yer ise serçe parmağının dışa bakan (Fıbular) tarafıdır. Helloma moll ise parmak aralarında görülür.
Nasır tedavisinde önce, nasıra sebep olan basınç ve sürtünme ortadan kaldırılmalıdır. Herşeyden önce, buna kötü bir ayakkabı neden oluyorsa, bu hemen değiştirilmelidir. Nasır parmak arasındaysa, buralara eczanelerde de bulabileceğiniz özel küçük yastıkçıklar/ halkalar yerleştirilebilir. Nasırlar uzman doktorlar kontrolünde, mümkünse ayak sağlığı konusunda uzmanlaşmış bir merkezde tedavi ettirilmelidir. Böylece nasırın tekrarlama riski de önlenmiş olur. Son çare olaraksa cerrahi müdahalelere başvurulabilir ve nasır aldırılabilir.
Diğer yandan, yanlış kanının aksine pedikür bir nasır tedavisi değildir. Aksine, zarar verebilir. Bu yüzden de podiatristlerin önermediği bir uygulamadır. Zira, pedikür sırasında kullanılan aletler genellikle strelize edilmez. Dahası, pedikürü yapacak kişi de bu konuda deneyimli olmayabilir. Sıcak suya konulan ayak, nemlenir. Bunun etkisi altındaki nasır, sağlıklı dokuya da yayılır. Pedükürcü, nasırla beraber, sağlıklı deriyi de alabilir. Bu da iltihaplanma ve yaralara yol açar. Bölgesel ya da sistematik enfeksiyonlar, ödem, şiş ve abseler, hatta daha ileri safhalarda, ülser ve kangren bile ortaya çıkabilir.