Menşur (Ar. i.) Kelime manâsı neşredilmiş, yayılmış, dağıtılmış. Çoğulu menâşir.
Osmanlı Devleti’nde padişah tarafından vezir, beylerbeyi gibi yüksek rütbeli memurların atanmasına ilişkin verilen özel berâtlara verilen isim.
Tarih deyimi olarak Fatirnılerin bazı tayin yazılarına ve Eyyubllerin resmî yazılarının hepsine birden verilen isim. Memlûklar ise kelimenin manâsını sınırlandırarak, bazı özel durumlarda yazılan resmî yazılara bu adı verdiler.
Osmanlılarda padişah tarafından birine vezirlik, beylerbeyilik ve bu gibi mansıb verilmesine veya serdarlığa tayine dair olan fermanlara da bu isim verilmiştir. Menşurlar reisülküttab veya nişancı tarafından divani yazı ile yazılır veya onlar tarafından tasdik edilirlerdi.
Bir menşurun muhtevasında yedi husus yer alırdı. 1. ve 2. bölümlerde Allah’a hamd ü serıa ve Hz. Muhammed’e saygı ve ta’zim ifade edilir. 3. bölümde menşurun verilme sebebi açıklanır ve çalışmanın faziletlerinden bahseden âyet ve hadisler kaydedilir, 4. bölümde ismine menşur yazılan zat tanıtılır, 5. bölümde menşurun yazılmasına sebep olan padişah buyruğu kaydedilir, 6. bölümde menşura konu olan ve tavsiye edilen hizmetlerin hakkıyla yapılması istenir, 7. bölümde ise belirtilen hususların dışına çıkılmaması, aksine hareketlerden sakınılması tavsiye edilir.
Osmanlı nesir örneklerini ihtiva eden Feridun Bey’in “Münşeât”ında birkaç menşur örneği vardır.