Mesbûk (Ar. s.)
Cemaatle namaz kılınırken, namazın başında değil, ilk rekâtın rükûundan sonraki safhalarda imâma uyan kimseye “mesbûk” denir. Mesbuk, imamın selâmından sonra ayağa kalkar, sübhâneke ve euzü-besmele ile başlayarak kaçırdığı rekât veya rekâtları yalnız başına tamamlar. Yetiştiği ilk rekâtta imam tahiyyâta oturmuşsa, bu oturmayı hesaba katmaksızın, kıldığı namazın normal seyrini takip eder. Zamm-ı sûre okunan kaç rekâta yetişememişse, tamamladığı rekâtlarda o kadar zamm-ı sûre okur. Meselâ, akşam namazının üçüncü rekâtına yetişen kimse, imamın selâmından sonra ayağa kalkar, sübhâneke ve euzü-besmele ile başlayarak Fâtiha ve zamm-ı sûre okur, bu rekât bitince -imamla birlikte oturduğunu saymayıp- oturur. Yalnız “et-Tahiyyâtü”yü okuyup kalkar. Besmele ile başlayıp yine Fâtiha ve zamm-ı sure okur ve bu rekâtın nihayetinde son ka’deyi yapar, selâm vererek namazdan çıkar.