Bildiğini, bilmez görünerek açığa vurmak sanatına tecahül-i ârif denir. Tecahül, bilmez görünmek; arif ise bilen anlamına gelir.
Gerçi cânândan dil-i şeydâ içün kâm isterim
Sorsa cânân bilmezem kâm-i dil-i şeydâ nedir
Fuzûlî
Şair bu beytinde Sevdalı gönlüm için sevgilinden bir dileğim vardır, fakat sevgilim “Sevdalı gönlünün isteği nedir?” dese, cevap veremem, diyor. Böylece âşık gönlünün sevgilisinden ne istediğini, bildiği halde bilmemezlikten gelerek açığa vurmuş oluyor. Tecahül-i ârif sanatının başarılı örneklerinden biri olması bakımından bir de Nedim’in şu beytini okuyalım:
Ey şuh Nedîmâ ile bir seyrini işittik
Tenhaca varıp Göksu’ya işret var içinde
Bu beytinde Nedîm, Ey neşeli güzel, Nedîm ile Göksu’ya bir gezinti yaptığım işittik; oraya yalnızca varıp, yalnızca yeyip-içmişsiniz, demektedir. Böylece çok iyi bildiği birşeyi bilmemezlikten gelerek, bir nükte çeşnisi içinde, başkasından işitmişcesine açığa vuruyor.