Mecazla ilgili sanatlardandır. Teşhis, insan olmıyan canlı ve cansız varlıklara insan kişiliği verme sanatıdır. İntak, bu varlıkları insan gibi konuşturma sanatıdır.
Teşhis ve intak’ın en yaygın örneklerine fabllerde rastlanır.
Teşhis ve intakta, mecaz ve teşbih unsurları da bulunur. İnsan dışı canlı varlıklar, toplumda görülen aksaklıkları eleştirmek amacıyla, insanmış gibi hareket ettirilir ve insan gibi düşündürülür. İnsanları ilgilendiren olaylar bu varlıkların arasında geçiyormuş gibi gösterilir.
Teşhis ve intakta olaya insan da karıştırılır. Olay bir masal çeşnisi içinde anlatılır. Teşhis ve intakın girdiği yazılarda, insanlara öğüt ve ders verici fikirler ve düşünceler bulunur. Hayvan ve eşyaların insan kişiliğine ulaştırılması ve insan gibi düşündürülüp konuşturulması, okuyucu üzerinde kuvvetli bir etki bırakır. Yurdumuzun istibdatla idare edildiği çağlarda, bazı ediplerimiz, vatan ve millet meselelerine ait düşüncelerini teşhis ve intak sanatlarından faydalanarak anlatırlardı.
Teşhise örnek:
Mahmur uyanır gölgede binlerce ziyalar
Çöller düşünür, gün düşünür, gölgeler ağlar…
Emin Bülend Serdaroğlu
Teşhis ve intaka örnek :
DEVENİN UKDESİ
Nice yıllar deve yük nakletmiş
Önde merkep, köye gelmiş gitmiş.
Kalmamış takati, almış yaşını
Ölümün pençesi tutmuş başını.
Anlamış sahibi, kurtulmak yok
— Benim üstümde, demiş hakkın çok
Gel helâl et seni incittimse
Beni affet ne kusur ettimse.
Deve güçlükle açıp gözlerini,
Dinlemiş sahibinin sözlerini,
— Bak, demiş kumluk için doğmuşken
Hizmet ettim bu kadar yıl sana ben;
Taşlar üstünde dolaştım, gezdim,
Yükler altında canımdan bezdim.
Yine lâkin bana kızdın, sövdün;
O da az geldi nihayet dövdün.
Zevk alırdın bizi kışkırtıp sen,
Köyde, meydanda dönüştürmekten,
Ya ezildim, ya günah ettirdin,
Bana hemcinsimi incittirdin.
Sonra ihvanımı kestin, durdun,
Bizi tâ can evimizden vurdun.
Bunların hepsini ben affederim;
İnsanın tıyneti icabı, derim.
Sâde affetmediğim bir şey var,
Senden Allah elbet bunu sorar:
Develik hakkını inkâr ettin,
Bize bir merkebi serdar ettin.
Siraceddin