Mescid-Mescit Nedir, İlk Mescid, Kur'an'da Mescid

Mescid (Ar. i. ç. mesâcid)

Secde edilecek, namaz kılınacak yer manasınadır. Dik durmak, secde etmek, alnını yere koymak manâlarını veren s c d kökünden yapılmış bir yer ismidir. Istılah olarak da küçük “cami demektir. Mescid kelimesi Kur’ân-ı Kerim’de bilhassa Mekke haremini, el-Mescid el-Haram’ı ifade için kullanılmıştır (Bakara sûresi/139, 144, 145, 187.;Mâide sûresi/3; A’râf sûresi/34; Tevbe sûresi/7, 19,28. ayetler).Bir de el-Mescid el-Aksa ( İsrâ sûresi/1) diye Kudüs’teki mabede isim olarak kullanılmıştır. Gene! manâsıyla Kur’ân-ı Kerîm, “mescid”i içinde duâ edilen, namaz kılınan yer olarak tanımlar (Hacc sûresi /41).

İslâmda ilk mescid Medine yakınlarında inşa edilmiş olan Kuba Mescidi’dir (bk. Mescid-i Nebî). Peygamberimiz, Mekke’den Medine’ye Hicret’i (622) sırasında bir müddet Kuba adlı köyde kalmış ve ilk namazgâhı (mescidi) burada inşa ettirmiştir. Kendisi de bilfiil çalışmıştır.

Mekke devrinde Hz. Muhammed bazen cemaatle bazen münferiden namaz kılardı. Hz.Ebû Bekr’in evinin avlusunda cemaatle namaz kılabilmek için bir namazgah yapılmıştı. Ancak müşrikler, “Kadınlarımızın ve çocuklarımızın ilgisini çeker de baştan çıkarlar” bahanesiyle bu namazgâhı yıktırdılar. Hz.Ömer’in müslüman olmasıyla birlikte, bir süre müslümanlar Kabe’de topluca namaz kılabilmişlerse de bu da pek uzun sürmemiştir.

Yukarıda inşa edildiği söylenen mescid iki öksüzün arazisi üzerine inşa edilmişti. Peygamberimiz’in ısrarı üzerine öksüzlere arazilerinin bedeli ödendi ve mescidin inşâsına geçildi. Bu mescidin yönü Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya idi. Kıble»yani Kuzey tarafında duvar yoktu. Hurma kütükleri ile kapatılmıştır. Ön tarafında kerpiçten örülü bir duvar vardı. Duvar üç kapılı idi. Üstü hurma dallarıyla kapatılmıştı. Bu sırada Mescid’in “haram”lık vasfı yoktu, müşrikler de girebiliyordu (Daha sonra gelen bir âyetle (Tevbe sûresi/17) mescid ve camilere müşriklerin girmesi yasaklanmıştır). Kâbe kıble olunca Mescid’in yönü de değiştirilmiştir. Yanlarına Peygamberimiz’in hanımları için odalar ve birde evsiz sahabenin barınması için bir sofa yapılmıştı. Bu mescid topluca kılınmakla birlikte bir “dinî ve siyasi merkez” vazifesi de yapıyordu. Birçok mevzular burada konuşulur hükümler burada verilir, kararlar burada alınırdı. Gelen elçiler de mescidde kabul ediliyordu. Bu mescid, sonradan kurulan camilerin ilk örneği olmuş, ancak toplantı merkezi veya ibadet yeri vasıflarından biri, hal ve şartlara göre ağır basmıştır. İslâm Devleti’nin müesseseleşip, kurumların birbirinden ayrılmaya başladığı devirlerden itibaren mescidler bugünkü anlamda namaz kılma yerleri olmuşlardır.

Daha yeni Daha eski