Mühtedi (Ar. s.)
Gayr-ı müslim iken, iman eden İslâmiyet’e giren, onu kabullenen kimseye mühtedi denir. Hidayete eren, doğru yolu bulan anlamındaki mühtedi, insaniyet-i kübrâ olan İslâmiyet’e girmekle en doğru yolu bulmuş olur. Çünkü Kur’ân-ı Kerîm’in nüzûlu ile birlikte, artık Allah indinde geçerli din, İslâmiyet olmuştur (Âli İmrân sûresi/19. ayet). Kurtuluş yolu da ondadır.
إِنَّ الدِّينَ عِندَ اللّهِ الإِسْلاَمُ وَمَا اخْتَلَفَ الَّذِينَ أُوْتُواْ الْكِتَابَ إِلاَّ مِن بَعْدِ مَا جَاءهُمُ الْعِلْمُ بَغْيًا بَيْنَهُمْ وَمَن يَكْفُرْ بِآيَاتِ اللّهِ فَإِنَّ اللّهِ سَرِيعُ الْحِسَابِ
Doğrusu Allah katında din, İslam’dır. O kitap verilenlerin ayrılığa düşmesi ise sırf kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki ihtirastandır. Her kim de Allah’ın ayetlerini inkar ederse, şüphe yok ki Allah, hesabı çabuk görendir. (Âli İmrân sûresi/19. ayet meali)