Mukataa (Ar. i.)
Kelime olarak kesişmek ve birbirinden kesilmek demek olan mukataa, mali bir kavram olarak devlete âid bir gelirin, belli bir bedel karşılığında kiralanması demektir.
İslâm devletlerinde mukataa eskiden beri tatbik edilen bir üsuldu. Emevî, Abbâsî, Eyyübî ve Büyük Selçuklularda tatbik edilen bu sistem, Osmanlılara da geçmiştir. Arazinin ikta suretiyle verilmesi de bu meyanda zikredilebilir. Osmanlılar zamanında mukataalar “mukataât-ı mîriyye” ve “malikâne” olmak üzere iki kısma ayrılırdı. Birincisi genellikle seneden seneye (bu arada bir seneden fazla, hatta üç ve altı seneliğine mukataata verilme de görülmektedir) iltizâma, ikincisi ise, ki bu bilhassa arazi ite ilgili olduğundan kayd-ı hayat şartı ile verilirdi. Ancak Tanzimat’la birlikte bu sistem de tarihe karıştı. Vakıflarla ilgili bir terim olarak da kullanılan mukataa, arsası arazi-i emiriyye olan yerler üzerinde yapılan binalardan dolayı alınan vergi için de kullanılmaktadır. Bu vergiye “mukataa-ı zemin” denir.