Mütekellim Nedir Ne Demektir Anlamı Kur'an'da Mütekellim

Mütekellim (Ar. s.)

Arapça k l mkelâm kökünden gelen tekellim mastarından türetilmiş bir ism-i fail olarak mütekellim kelimesi “konuşan” anlamındadır. Tekellüm etmek, konuşmak kelam söylemek gibi manaları içerir. Özel olarak mütekellim Allah’ın kelâm sıfatı ile muttasıf olduğunu gösteren bir sıfattır. Kur’ân-ı Kerîm’de Allah’ın kelâmı olduğunu belirten âyetler vardır: “Şimdi (ey mü’minler) onların size inanacaklarını mı sanıyorsunuz? Gerçek şu ki, onlardan vaktiyle bir zümre vardı. Allah’ın kelâmını işitirler, sonra onu iyice anlamalarını müteakip bile bile tahrif ederlerdi. ” (Bakara suresi/75.ayet). “Ve eğer müşriklerden biri senden eman dilerse Allah’ın kelâmını işitip dinleyinceye kadar ona eman ver, sonra (müslüman olmazsa) onu güven içinde bulunacağı bir yere ulaştır…” (Enfâl suresi/6. ayet)

Allah’ın kelâmı olduğunu gösteren bu âyetlerin yanında yine bizzat Allah’ın kelâm söylediğini, konuştuğunu, diğer bir ifadeyle mütekellim olduğunu gösteren âyetler de vardır: “O peygamberler ki, biz onlardan bir kısmını diğerlerden üstün kıldık. Allah’ın kendisi ile konuştuğu anlardandır” (Bakara suresi/253.ayet). “Bir kısım peygamberleri sana daha önce anlattık, bir kısmını ise sana anlatmadık. Ve Allah Mûsâ ile de gerçekten konuştu” (Nisa suresi/164.ayet).

Bu âyetlerde zikri geçen konuşmanın nasıl olduğu konusunda Ke-lâmcılar tevil ve yorumlara girmekten kaçınmakla birlikte bu konuşmanın mahiyet itibariyle mahlukatın konuşmasına benzememesi gerektiği aslında bu konuşmanın harf, ses, lafız gibi unsurlardan münezzeh olduğunda görüş birliğine varmışlardır. Allah’ın insanoğlu ile konuşmasının ancak bir aracı vasıtasıyla olduğu korusunda şu âyete dayanmışlardır “Allah bir insanla ancak vahiy yoluyla veya perde arkasından konuşur yahut bir elçi gönderip izniyle ona dilediğini vahyeder. O, yücedir, hakimdir.” (Şûrâ suresi/51. ayet),

Allah’ın konuşması hadisesinde işitilen şeyin bizzat Allah’ın kelâmı değil de (çünkü Kelâm bir sıfattır) o kelâma delalet eden şeyler olduğu konusunda, kelâmcıların çoğunluğu görüş birliğine varmışlardır.

Daha yeni Daha eski