Mutlak (Ar. i.)
Hiç bir münasebeti gerektirmeden, kendiliğinden var olan. Kayıtsız, şartsız, sınırsız, kendisi tâbi olmayan, müstakil, serbest, azade , kesinlikle. Mutlak, hemen daima Nisbî (relatif) nin karşılığıdır. Bilgi problemi açısından mutlak; tasavvur edilip, düşünülmesi bakımından kendi kendine kâfi olan, Nisbî ise; kendisinin bilinmesi, diğer bir şeyin bilinmesine tâbi olan demektir.
Mutlak, metafizikte, fikirde ve hakikatında, diğer hiçbir şeye tâbi olmayıp, varlığının sebebi yine kendi varlığında bulunan demektir.
Bilhassa felsefede “Vücûd-ı Mutlak” denildiği zaman “bizatihi” ve “lizatihî” (zatı ile zatı için) kâim ve daim bir variık ifade edilmek istenir. Yani, her türlü şekil ve suretten âri ve her çeşit şart ve nasılhktan uzak bir varlık demektir. Bununla kastedilen şey Tanrı’dır. İslâm felsefesi ve Kelâm ilminde “mutlak varlık” hakkında geniş tartışmalar yapılmıştır,
Mutlak kelimesi A-Priori (kablî-öncel) anlamındada kullanılmıştır. Mesela aksi prensiplerine “mutlak hakikatlar” denmiştir.
Bir de Lafz-i Mutlak vardır. Nisbî (izâfî) değil tam bir kavram (mefhum) ifade eden lafızdır; Mesela “insan” sözü gibi. Bunun karşılığı “Lafz-i nisbî ve izafidir; Mesela: “Baba” sözü gibi.
Mutlak, eski kimyada “Madde-i yegâne” (Tek madde) anlamında kullanılmıştır.
Vekil-i mutlak: Her istediğini yapmakta serbest vekil.
Mutlak Nedir Ne Demektir -Felsefe ve Dinde- Tanımı (Felsefe Konuları)