Muvahhidler. Muhammed b.Tumart adlı bir Berberi tarafından kurulmuş, 1130 – 1214 yılları arasında hüküm sürmüş müslüman bir hanedan.
Muhammed b. Tumart tevhid akidesini yaymak için çalışmış o sıralarda zuhur eden cessime (Antropomorfizm) cereyanını protesto etmiştir. Bu yüzden Muhammed b. Tumart’ın taraftarlarına Allah’ın birliğini tasdik edenler anlamında Muvahhidun (Muvahhidler) denilmiştir. Muhammed b. Tumart’dan sonra yerine arkadaşı Abdülmümin b. Ali geçti. Abdüimümin başında bulunduğu bir orduyla M.1144-1146 yıllarında Telemsan’da Murâbıtları mağlub ettikten sonra Fas, Sebte ve Tanca’ya hakim olmuştur. Muvahhidler Murâbıtların başkenti Merakeş’i de ele geçirerek 1147 tarihinde bu hanedana son verdiler. Son Murâbıt hükümdarı İshak b. Ali göz yaşları içinde çırpınmasına rağmen Muvahhidler tarafından idam edilmiştir. Merakeş’i kendisine başkent yapan Abdülmümin, beş yıl gibi kısa bir süre içerisinde İspanya topraklarına hakim oldu. 1152’de Cezayir, 1158’de Tunus, 1160’da Trablusgarb’ı ele geçiren Abdülmümin Atlantik sahillerinden Mısır’a kadar uzanan geniş bir bölgeyi İspanya ile birleştirmiştir. Muvahhidlerin çekilmesinden sonra İspanya’da yeniden küçük beylikler ortaya çıkmış ve bunlar kuvvetli bir islâm birliği meydana getirememişlerdir. Abdüimümin 1163 yılında vefat etti. Onun taht varisleri arasında en tanınmış olanı Ebû-Yusuf Yakub el-Mansur olmuştur. Mansur Mağrib’de ve İspanya’da abidevî yapılar inşa ettirmiştir. Muvahhidler 1170 yılında başkenti Sevil’e nakletmişler. Mansur’un tahta çıkışı münasebetiyle yapılan ve buradaki Ulu camii ile ilgili olan bir yapı bugün “Giralda” adıyla anılmaktadır. Bu ulu camiinin inşaasına başlanmış olup, 1195’de tamamlanmıştır. Günümüzde ise büyük bir katedral olarak kullanılmaktadır. Mansur, ayrıca Mağrib’de bir Ribatü’l-Feth ile o günün şartlarında dünyada benzeri bulunmayan bir hastahane yaptırmıştır. Muvahhidler devrinde saray, san’at ve ilmin mükemmel bir merkezi haline gelmiş, İbn Rüşd ve İbn Tüfey! gibi filozoflar bu dönemde yetişmişlerdir. M. 1212 yılında Las Navas’da Haçlılara mağlub olan Muvahhidîer buradan sürülmüşlerdir. Mansur’un oğlu Muhammed en-Nasır (M.1199-1214) pek az bir kuvvetle geri çekilebiimiş ise de iki yıl sonra 1214’de hayata gözlerini yummuştur. Böylece Muvahhidler hanedanı son bulmuştur. Bu mağlubiyetin ardından bütün müslüman İspanya kuzeyden gelen hristiyanların akınlarına ve istilasına maruz kaldı.