N ( ن )
Türk alfabesinin on yedinci, (ne) Osmanlı alfabesinde yirmi sekizinci, Arab alfabesinde yirmibeşinci sırada aynı adla (nun) harfi olup, Ebced hesabında (nun) 50 sayısının karşılığıdır.
En eski biçimine göre Güney Sâmî alanında bu harfe “nabas” (; yılan) adı verilmiştir.
Uygur alfabesinde, Arab yazısında olduğu gibi, kelimenin başında, içinde ve sonunda bulunduklarına göre harflerin biçimleri çok defa biraz değişir. Arab alfabesine dayanan eski Türk yazı sistemlerinde (nun) harfi normal “n” ünsüzünü sağır kef (bazen üç nokta ile belirtilen kef) harfi genizsi “n” ünsüzünü belirtmek için kullanılmıştır. Bundan başka Türkler bu ünsüzü belirtmek için nun ve kef harflerini birleşik bir işaret olarak da kullanmışlardır.
Latin alfabesine dayanan yeni Türk yazı sisteminde yalnız bir “n” harfi vardır. “N” sesi Türkçe’de ana sesler arasında yer alır. Ancak bu ses daha çok kelime içinde ve sonunda kullanılır. Türkçe’de kelime başında bu sese yalnız “ne” soru zamirinde rastlanır.
Türk dil ve diyalektlerinde kullanılan “n” li kelimeler daha çok yabancı dillerden alınmıştır. Meselâ nadas:Rumca, nakit: Arabça, not: Fransızca.
Eskiden Arabça, Farsça gibi yabancı dillerden alınmış olan bütün kelimelerde “n” sesi yazıda da “n” olarak belirtilirdi. Ancak Latin alfabesine dayanan yeni yazı sistemimizde “b” ve “p” den önceki “n” ier “m” ye dönüşür. Meselâ, anbar, çenber, tenbel olarak yazılan yabancı kelimelerin bugün ambar, çember, tembel şeklinde yazılması kabul edilmiştir. Yalnız “İstanbul” adında bu kurala uyulmaz.