Nâziât Sûresi
“Söküp koparan, çekip alan” manâsına gelen “nâzia” kelimesinin çoğulu olan “Nâziât” Kur’ân-ı Kerîm’de 79. sûrenin adıdır. Sûrenin ilk kelimesi olan “Nâziât”, müfessirler tarafından “ruhları söküp koparan, çekip alan melekler” veya “doğumundan batımma kadar gark olurcasına seyreden yıldızlar”, “bedenlerinden, Allah’a kavuşmak iştiyakı ile kendilerini çeken üstün ruhlar”, yahut “Allah’a olan manevî yolculuklarından şehevî arzularından yüz çeviren yüce ruhlar” ya da “oklarını çekip atan gaziler” şeklinde yorumlanmıştır.
Mekke’de nazil olan ve 46 âyet olan Nâziât sûresinde değerli faaliyetlerde bulunan bazı varlıklara and içildikten sonra kıyâmetin şiddetinden, onu inkâr edenlerin dirilişlerinden bahsedilir. Hz.Musâ’nın Fir’avn’a gönderilişi ve Fir’avn’ın inat ve inkârı hatırlatılır. Yeri-göğü yaratan Allah’ın insanları yeniden diriltmeye de, muhakkak ki kâdir olduğu bildirilir; mü’minlerle kâfirlerin âhiretteki durumu mukayese edilir.