Ney (frs. i.) Türk musikîsinde kullanılan nefesli sazlardandır.
“Ney” Farsça “nây” kelimesinden muhaffeftir ve “kamış” manâsına gelmektedir. Özellikle Mevlevîlerce benimsendikten sonra ney’in önemi artmış ve bir manâda Mevlevîliğin sembolü hâline gelmiştir. Sarı ve budaklı bir çeşit kamıştan yapılır. Daha ziyâde sıcak memleket kamışları tercih edilir. Eskiden neyzenler bilhassa Hicaz kamışlarını tercih ederlerdi. Dokuz boğum olan ve boğumların çatlamaması için gümüş tel sarılan ney’in altısı önde, biri arkada olmak üzere yedi deliği bulunmaktadır. Son derece zengin ses gücüne ve rengine sahib bir saz olan ney’den; çeyrek sesler de dâhil, yüz yirmi sekiz ses elde etmek mümkündür.
Üflenen kısmına fildişi, abanoz yahut kemikten yapılan “başpâre”, ağız kısmına da “parazvana” denilen birer parça takılır. Ney, Türk musikîsinde, yalnız tasavvuf musikîsinde değil, askerî musikî dışında da ehemmiyetli bir saz olarak önemini korumaktadır. Akordlarına göre çeşitli boylarda olan neyler de özel bir âile teşkil ederler. Ses durumlarına göre inceden kalına doğru sıralanan ney âilesinde her ney bir akordun karşılığıdır. Ney çeşitlerini, akordlarını da belirterek şöyle sıralayabiliriz: Mansur (dügâh), mansur mâbeyni (kürdi), şâh (segâh), dâvud (çârgâh), dâvud mâbeyni (hicâz), bolâhenk (nevâ), bolâhenk mâbeyni (hisâr), süpürde veya ahterî (hüseynî), müstahsen (acem), müstahsen mâbeyni (eviç), kız neyi (gerdaniye), kızneyi mâbeyni (şehnaz), Ney’in tam bir sekizli tiz seslisine “nısfiye” denir. Her ney’in bir nısfiyesi vardır. Ney, Mevlevi mukabelesinde, âyin icrâ eden
sazların (kudümden sonra) en mühimidir.