Ö, ö. Türk alfabesinin on dokuzuncu harfi.
Eski Türk (Gök Türk ve Orhon) alfabesinde “ö” sesini belirtmek için özel bir işaret vardı. Ancak bu işaret “ü” sesini belirtmek için de kullanılırdı. Uygur alfabesinde de “ö” ve “ü” sesleri için yalnız bir işaret vardı.
Uygur alfabesinin dayandığı Soğd (Sağdah) yazı sisteminde de “ö” ve “ü” sesleri için ortak bir işaret kullanılır. Uygur alfabesinde kelimenin başında, ortasında ve sonunda bulunduklarına göre harflerin biçimleri biraz değişir. Mani yazısında da “ö” ve “ü” sesleri için ortak bir işaret kullanılır.
Osmanlı alfabesinde “ö” sesi kesime başında “elif” ve “vav” harfleriyle (bazen yalnız “elif” veya “elif” ve “ötre” ile) kelime içinde yalnız “vav” veya “ötre” ile veya her ikisiyle belirtilirdi. Arab alfabesine dayanan başka Türk yazı sistemlerinde de bu harfler kullanılırdı.
Latin alfabesine dayanan yeni Türk yazı sisteminde “ö” sesi için yalnız bir harf vardır.
Ana Türkçeden beri kullanılan “ö’ ünlüsü Türkçe’de ana sesler arasında yer alır. Bununla birlikte, bu sese normal olarak yalnız kelime başında veya birinci hecede rastlanır. Meselâ: Öfke, öksüz, öz.
Türkçe’de “ö” ünlüsü ikinci ve daha sonraki hecelerde kullanılmaz, Yalnız birleşik kelimelerde bu kurala uyulmaz. Meselâ: Alagöz, önsöz, sonsöz.