Ocak Nedir Ne Demektir, Tasavvufta ve Askerlikte

Ocak

Tasavvuf

Bektaşî tekkelerinin meydan odalarında, kıble yönündeki köşelerde olan ocaklar hakkında kullanılan tâbir. Ocak bulunmayan meydan odalarında kıble tarafındaki köşe ocak olarak kullanılırdı. Ocağın bir tarafında Seyyid Ali postu, diğer tarafında da Horasan postu bulunurdu.
Mevlevi tekkelerinde de ocak, “ateşbaz-ı velî” denen mutfak görevlisinin makamıdır. Bu makamın ilk sahibi Mevlânâ’nm aşçısı Derviş Mehmed Hâdim idi. Ocağın yanında iki post bulunurdu. Postlardan beyaz olanı ateşbâz-i velî makamı, kırmızı olanı Sultan Veled makamıdır. Bazen ser-tabbah dede meydan-ı şerife geldiği zaman ateşbâz-ı velî makamına otururdu.

Mevlevî tekkelerinde ocağa niyaz etmeden işe başlanmazdı. Ocak taşı tekkenin hem temeli, hem de en mukaddes yeri olarak kabul edilirdi. Ocak tozlu değilse öpülür, öpülmeyecek durumda ise karşısında baş kesilir (bk. Baş kesmek), sonra ocağa el değdirilir, elin şahadet parmağı öpüîürdü. Yemek ocaktan çekilince gülbank çekilirdi.

Askerlik

Yeniçeri teşkilâtı hakkında kullanılan tâbir. Yeniçeriliğin, kendisini Bektaşiliğe bağlı saymasından dolayı bu teşkilat için “Ocak” tâbirinin kullanılması yaygınlaşmıştır.

Aynı fikir ve gaye etrafında birleşen kimselerin kurdukları teşkilat ve bu teşkilât mensublarının toplandıkları yer. “Ocağ-ı mevlevîyân”, “Ocağ-ı bektaşiyân” “Ocağ-ı yeniçeriyân”, “Türk ocakları” gibi.

Herhangi bir hastalığı okumaya izinli olan ve bu izni, babadan oğula götüren kişiler hakkında da “ocak” tâbiri kullanılır.

Daha yeni Daha eski