Öğle – Öğle Namazı Vakti
Öğle namazının vakti, zevalden (güneşin tepe noktasına ulaşması anından) başlar ve cisimlerin gölgesi, fey’-i zevalden (güneşin tepe noktasındayken çekildiği en kısa gölgeden) başka kendisinin iki misline ulaştığı ana kadar devam eder. İmâm Â’zam Ebû Hanıfe’ye göre, öğlenin vakti, “asr-ı sânî” denen bu zamana kadar uzanırsa da, İmâm Ebû Yusuf ve İmam Muhammed ile diğer üç mez-heb imamma göre, öğle vakti daha kısadır. Onlar tarafından yukarıdaki tarif, herşeyin iki misline değil bir misline ulaşması şeklinde kabul edilmiştir: ulaşılan bu vakte “asr-ı evvel” denir.
Öğle vaktinin hesaplanması için şu izaha ihtiyaç vardır:
Arabçada “nehâr” diye ifade edilen gündüz, iki çeşittir:
1)Fecr-i sâdıktan (yatsı vaktinin sona erme ve sabah namazı vaktinin başlama anından) güneşin batmasına kadar devam eden süreye “nehâr-ı şer’î” denir
2) Güneşin doğmasından güneşin çatmasına kadar devam eden süreye ise “nehâr-ı örfî” denir. Zeval vakti, nehâr-ı örfînin tam ortasıdır. Bu esnada güneş yükselme seyrini tamamlamış kaybolma seyrinin başlangıç noktasına gelmiştir. Gölgeler doğudan batıya doğru düşmekte iken bundan sonra batıdan doğuya doğru düşmeye başlar. İşte bu an, öğle vaktinin başlangıcıdır. Güneşin tam bu yarı yola geldiği anda cisimlerin gölgesine “fey’-i zevâl” denir, öğle vaktinin sona ermesi hesaplanırken bu gölge dikkate alınır. Meselâ bir metre uzunluğundaki cismin, güneş tepe noktasında iken 30 santimetrelik gölgesi varsa, gölge 130 cm.’ye ulaştığında asr-ı evvel, 230 cm.’ye ulaştığında ise asr-ı sânı girmiş demektir. Cuma namazının vakti de öğle vakti gibidir.