Örtünme Nedir, Örtünme Emri, İlgili Ayetler

Örtünme

İslâmî kaidelerere göre, genel olarak ve özellikle namaz esnasında açık bulundurulmaması gereken yerlerin örtülmesi

İslâmda akıl baliğ müslümanlann avret mahallerini örtmeleri farzdır. Özellikle kadınların namaz haricinde de avret mahallerini örtmeleri gerekir. örtünmeye dair inen âyetler, insana bu hususta güvensizliği değil, bunlarla, kötülüğe giden yolların kapatılmasını hedef alır. Kur’ân-ı Kerim bu hususta: “(Ey Muhammed) Mümin erkeklere de ki; gözlerini (kendilerine helal olmayanlardan) sakınsınlar, utanç yerlerini korusunlar. Bu onlar için daha nezih ve daha uygundur. Şüphesiz ki Allah onların işleye geldiklerinden haberlidir.” (Nûr suresi/30.ayet) buyurur. Yine Kur’ân-ı Kerim Peygamberimizin hanımlarının şahsında bütün müslüman kadınlara şöyle seslenir: “Ey Peygamber! Kendi eşlerine, kızlarına ve müslüman kadınlarına de ki dış elbiselerini üzerlerine ahp örtünsünler. Bu onların (iffetli) tanınmalarına, eziyet edilmemelerine dana uygun olanıdır…” (Ahzâb suresi/59. ayet) böylece Kur’an örtünmeyi emretmekle, kadını korumayı, ona saygı duyulmasını sağlamayı, nezih ve temiz tutmayı murad etmiştir.

Bu âyet Cahiiiyye Devri’nin kadını hor ve hakir bir mal gibi gören telakkilerini yıkarak, kadını korumak, kıymetini arttırmak, onun da bir insan olduğunu, hak ve hukuka sahib, hürmete layık bulunduğunu göstermeyi sağlamıştır. Kadın da bu hususta kendisine düşeni yapmalıdır, O da kendisini korumaya gayret etmelidir. Kur’ân-ı Kerîm şöyle buyurur: “Mü’min kadınlara da söyle gözlerini haramdan sakınsınlar, namuslarını korusunlar. Zinetlerini açmasınlar. Bunlardan görünen kısımlar müstesnadır. Baş örtülerini yakalarının üstünü kapayacak şekilde örtsünler…” (Nûr suresi/31.ayet). Âyetin devamında kadına mahremleri haricinde hiç kimseye zinetlerini göstermemesi, örtünmüş ziynetlerini hissettirmemesi de emredilir. Bu âyetin açık olarak ifade ettiği şudur ki kadın el, yüz ve ayakları müstesna her yerini örtmek zorundadır. Örtmekten kasıt da avret mahallini gizlemektir. Bu açıdan şeffaf ve vücud ölçülerini gösteren dar giysiler örtü sayılmaz. Çünkü böyle bir örtünme kadını daha da cazip kılar. Halbuki örtünmek kadını pis nazarlardan korumak, ahlâksızlığa giden yolları tıkamak içindir. Kadın dışarda tesettüre tam manâsıyla uymak zorundadır. Ancak evde, yabancı kimsenin bulunmadığı bir sırada, mahremlerin yanında saçını, boynunu bacağını, kollarını göstermesi sakıncalı değildir. Bu zarutten gelen bir kolaylıktır. Zaruret olmadığı zaman tesettüre tam riâyet etmesi kadın için daha hayırlıdır, Çünkü örtünme kadın ile erkek arasındaki mesafeyi korur. Birbirlerine olan meyillerini canlı tutar. Örtünmek için belirtilen avret mahallerini (bk. Namazın Şartları, Setr-i avret.) kapatmak kafidir. Şu veya bu şekilde olabilir, Vücud ölçülerini göstermedikten sonra örtünün çarşaf olması şart değildir. Müslüman kadının mutlaka çarşaf giymesi gerekmez.

Ancak, İslâmın şekle değil de kalp temizliğine-baktığını ileri sürerek bu devirde artık örtünmenin gereksiz olduğunu söylemek her ne kadar benimsenmiş gibi görünüyorsa da İslâmî hiçbir dayanağı yoktur. Hatta yukardaki âyetlerde de görüldüğü gibi bu fikir nassa ters düşmektedir. İnsan her zaman insandır, hüküm ise ilâhîdir. Şeriat şeraite tâbidir. Evet zamanın, örf ve âdetlerin değişmesiyle örtünmede de bazı değişiklikler olabilir. Ancak bu,örtünmenin önemini azaltmaz, aksine, her şevin nefsanî arzuları kamçıladığı bir zamanda örtünme de daha çok önem kazanır.

Daha yeni Daha eski