Ricâlullâh
Allah adamları, Allah erleri demek olup’ tasavvufta üstün mertebelere ulaşmış ve manevî güçler kazanmış velîler hakkında kullanılan bir tâbirdir. Bunlara “Ricâl-i İlâhiyye”de denir. Bununla beraber “Ricâlullâh” ile ‘Ricâl-i İlâhiyye”nin farklı makamlardaki kişileri ifade ettiği de belirtilmiştir. Bu görüşe göre her asırda 10 tane Ricâlullâh, 4 tane de Ricâl-i ilâhiyye bulunur.
Ricâlullâh, hakikatte Allah’a olan samimi bağlılıkları sayesinde İlâhî tecellilere mazhar oldukları ve velâyet mertebesine erdikleri halde, durumlarını belli etmedikleri için Allahtan başkası onların bu ulvî mertebesinden habersizdir.
Ricâlullah terimi, tasavvufta âlemin yönetiminde belirli görevleri olduğuna inanılan velîleri ifade eder. Bu terim, "erkek; mert, yiğit" anlamına gelen recül kelimesinin çoğulu olan ricâl ile "Allah" lafzından oluşur. Ricâlullah, Allah'ın görevlendirdiği velîleri ifade eder ve ricâlü'l-gayb gibi tasavvufî terimlerle yakından ilişkilidir.
Tasavufta erlik kavramı önem kazanmıştır ve dinî hükümlere, ahlâk kurallarına bağlı kalan, bunları cesaretle uygulayan kişilere "er" denilir. Bu bağlamda velîlere "Allah'ın erleri" (ricâlullah) unvanı verilir.
Ricâlullahın velîden farkı, onların âlemin yönetiminde meleklerin görevlerine benzeyen görevleri olduğuna inanılmasıdır. Bu görevler, İbnü'l-Arabî'nin sınıflandırmasına dayanır. İbnü'l-Arabî'ye göre ricâlullah, dinin temel hakikatlerini duyu ve şehâdet âleminde temsil eder. Bu hakikatlerin ruhî-bâtınî yönünü peygamberler, zâhir yönünü ise yaşayan resuller temsil eder. Ricâlullah, bu hakikatleri temsil eden yaşayan resullerden ilimlerini alır ve âlemde çeşitli tasarruflarda bulunur.
Ebû Tâlib el-Mekkî, Hücvîrî gibi sûfî müellifler ricâlullahtan çeşitli şekillerde bahsetmişlerdir. Muhyiddin İbnü'l-Arabî'nin sınıflandırması, sonraki mutasavvıflar tarafından genellikle bu konuda temel alınmıştır.
Ricâlullah, varlığın yönetiminde belirli görevleri olan velîleri ifade eder. Bu velîler, ricâlü’l-aded ve ricâlü’l-merâtib olmak üzere iki gruba ayrılır. Ricâlü’l-aded, sabit sayıda ve belirli görevleri olan ricâllerdir. Örneğin, kutublar, imamlar, evtâd ve abdallar bu gruba dahildir. Ricâlü’l-merâtib ise değişen sayıda ve çeşitli mertebelere sahip ricâllerdir. Zâhir, bâtın, had, matla‘ ve âbidler gibi farklı gruplara ayrılırlar. Bu sınıfların her biri belirli yetkilere ve görevlere sahiptir, Allah'ın âlemdeki fiillerini icra etmelerine yardımcı olurlar.