Depresyon
Bu maddede yazılanlar hekim uyarısı ya da önerisi değildir. |
Depresyon duygusal, zihinsel, davranışsal ve bedensel bazı belirtilerle kendisini gösteren bir durumdur. En dikkat çekici belirtisi çökkün ruh hali ile ilgi ve zevk almada belirgin azalmadır. Depresyondaki kişi duygusal açıdan mutsuz, karamsar ve ümitsizdir. Eskiden en severek yaptığı işler bile artık zevk vermez olmuştur. Kişi kendini hüzünlü ve yalnız hisseder. Kendisine ve çevresine ilgisi azalır. Yoğun suçluluk duyguları olabilir. Herkese yük olduğunu düşünüp gereksiz yere sorumluluklarını yerine getirmediğini düşünür. Genellikle iç sıkıntısı, daralma, huzursuzluk ile birliktedir. Bazen kendisinin tüm duygularını yitirmiş gibi hissedebilir.
Depresyon zihinsel faaliyetleri de engeller. En sık görülen belirtiler dikkatini toplayamama ve unutkanlıktır.
Depresyonun davranışlardaki etkisi enerji azalmasına bağlı hareketlerde yavaşlama, aşırı halsizlik şeklinde olur. Basit günlük işler bile kişi için bir yük olmaya başlar. Sosyal ilişkilerden kaçınır, yalnız kalmayı tercih eder, sorunlarını ve sıkıntılarını paylaşmaz. Cinsel ilgi ve isteğinde de belirgin azalma olur.
Bazı bedensel belirtilerde depresyonda ortaya çıkabilir. İştah da belirgin azalma kilo kaybı bazen tam tersi aşırı yeme eğilimi olabilir. Sık görülen belirtilerden biri de uykusuzluktur. Uykuya dalamama, uykunun sık sık bölünmesi veya sabah çok erken uyanma şeklinde sorunlar görülebilir. Bazı kişilerde aşırı uyuma eğilimi olabilir. Bu kişiler çok uyumalarına rağmen dinlenmiş olarak uyanmazlar. Baş, boyun sırt, eklem ağrıları, mide-bağırsak şikayetleri eşlik edebilir.
Tüm bu belirtiler en az iki hafta sürekli olarak devam eder. Kişinin mesleki, ailesel ve kendisi ile ilgili sorumluluklarını yapmasına engel olur.
Sözü edilen bu belirtilerin hepsinin aynı kişide ortaya çıkması gerekmez. Bazen depresyon bu belirtilerin bir kısmıyla kendisini gösterir. Ayrıca belirtiler hafif, orta, ağır şiddette olabilir ve belirtilerin şiddeti kişiden kişiye değişebilir.
Tedavi
Kişiler çok farklı sebeplerden dolayı depresyona girebilirler. Bazen bu sorunlar bir yakının kaybı, ayrılık, iş kaybı, aile sorunları, maddi nedenlerden biri olabilir. Bazı durumlarda ise herhangi bir sebep olmaksızın kişi depresyona girer. Bu durumda kişi tam bir şaşkınlık halindedir. Herhangi bir sorunu olmaksızın niçin bu duruma düştüğüne bir anlam veremez. Bu durumlarda sorunun kaynağı diğer hastalıklarda olduğu gibi ( örneğin yüksek tansiyon, şeker gibi ) biyolojik sebeplerdir. Bazı kişilerde de ise ırsi olarak depresyon görülebilir. Yakın akrabalarında depresyon olan kişilerin depresyona girme oranı yapılan araştırmalarda daha yüksek bulunmuştur.
Sorun ne olursa olsun, depresyon ne şekilde ortaya çıkarsa çıksın kişinin depresyondan kurtulamamasının sebebi tedavi olmamasıdır. En uygun depresyon tedavisi ilaç tedavisi ve psikoterapinin beraber yürütüldüğü tedavidir. Toplumdaki yaygın inancın tersine depresyon tedavisi için kullanılan ilaçlar kesinlikle bağımlılık yapmazlar ve uyuşturucu değildirler. Yan etkileri ise son derece azdır ve tehlikeli değildir. İstenildiğinde doktor önerisi ile rahatlıkla kesilebilirler.
İlaç tedavisine ek olarak uygulanan psikoterapi tedavinin etkisini artırmaktadır. psikoterapi ile kişinin olumsuz düşünce ve davranış biçimlerinin değiştirilmesi ve hastalıkla mücadele etmesi için daha aktif olması amaçlanır.