Taam (ar. i. ç. et’ime)
Yenilen şey, yemek.
İslâm dini yemek konusunda, gerek yenilen şeyin cinsi ve sağlandığı yollar, gerekse bu şeyleri yemenin usul ve erkânı bakımından bazı kaideler koymuştur.
Kur’ân-ı Kerîm’de, prensip itibariyle, bütün güzel rızıklar (tayyibât)ın helal olduğu kabul edilir (K.2/168, 172;7/32). Bununla beraber, “açık veya gizli kötülükleri”, zararları bulunan şeylerin yenilmesi yasaklandığı gibi (K.7/33, 157), helâl yiyeceklerden de israf etmeden faydalanmak emredilmiştir (K.7/31).
Kur’ân-i Kerîm’de, yenilmesinin haram oiduğu sarâhatle bildrilen şeyler şunlardır: Usulüne göre kesilmeksizin ölmüş olan hayvanın eti (meyte); hayvanın bedeninden dışarı çıkmış olan kan (dem-i mesfuhe); domuz eti; Allah’tan başkası adına veya Allah’ın ismi kasden anıl maksi-zın kesilen hayvanın eti (K2/173) ve dinin umumî kaideleri muvâcehesinde haram sayılan yollardan elde edilmiş olan yiyecekler (K.2/188;4/ 29).
Ayrıca, bazı hadîsler ile, daha mufassal olarak fıkıh kitaplarında, hangi şeylerin yenilmeyeceğine dair bazı genel prensipler kabul edilmiştir. Şöyle ki:
Azı dişleri ile avını yakalayıp parçalayan hayvanların (kurt, ayı, arslan, kaplan gibi.);
Tırnakları ile avını kapıp yakalayan, tırmalayan kuşların (çaylak, kartal, akbaba, karga gibi);
İnsan tabiatının iğrenç bulduğu, tiksindiği hayvanların (fare, akrep, yılan, kurbağa gibi) etleri haram kabul edilmiştir.
(Hanefîlere göre) at eti tahrîmen mekruh, eşek ve katır eti haramdır.
Bütün balık cinslerinin eti helal olmakla beraber, kendiliğinden ölmüş olanlar yenilemez.
Müslüman veya ehl-i kitaptan olmayanların kestikleri yenilmez (bk. Zebh, av, kurban, nahr).
İnsanın beden ve ruh sağlığına zararlı olan her türlü maddelerin yenilmesi, içilmesi haramdır.
Buna mukabil, dinin “zaruret” kabul ettiği olumsuz şartlardan birinin vukuu halinde, esas itibariyle haram olan şeylerden muvakkaten ve zaruret nisbetinde yemek mubah, hatta bazen ferz olur (bk. Zarurât).
Helâl olan yiyecekleri yemenin âdâbı konusunda da bazı kaideler vardır. Her şeyden önce bir insan, kendisini, hayatını tehlikeye sokacak şekilde yemekten mahrum bırakmak hakkına sahip değildr. Bizzat Peygamber (s.a.v.) kişinin bedeninin kendisinde hakkı olduğunu belirtmiş ve yılın her gününü oruçlu geçmeye izin vermemiştir. Rastgele yerlerde, ayakta ve tıka-basa yemek yememeli; yemeğe Besmele ile başlanmalı; herkes kendi önünden ve sağ eli Be yemeli; yemeğin sonunda Allah’a hamd ve şükredilmeli ve eller yıkanmalıdr.