Fransızca cosmétique kelimesinden Türkçeye geçen sözlükte “Cildi ve saçları güzelleştirmeye, canlı tutmaya yarayan her türlü madde.” anlamına gelir.
Kozmetik tarihçesi oldukça eskiye dayanır ve insanlık tarihinde uzun bir geçmişe sahiptir. İnsanlar binlerce yıldır güzelliklerini artırmak, ciltlerini korumak ve iyileştirmek için çeşitli kozmetik ürünler kullanmışlardır.
Kozmetik tarihindeki bazı önemli dönemler ve gelişmeler:
Antik Dönem: Kozmetik kullanımı, Mısır, Mezopotamya, Yunan ve Roma gibi antik medeniyetlerde oldukça yaygındı. Mısırlılar özellikle göz farı, dudak boyası ve parfümler gibi ürünleri kullanmışlardır. Yunan ve Roma'da ise parfüm, yağlar ve kremler popülerdi.
Ortaçağ: Ortaçağ Avrupa'sında kozmetik ürünleri genellikle kil, bitkisel yağlar ve esanslar gibi doğal malzemelerden yapılırdı. Ancak bu dönemde kilise tarafından kozmetik kullanımı sık sık eleştirilmiş ve hatta yasaklanmıştır.
Rönesans Dönemi: Rönesans döneminde, Avrupa'da kozmetik kullanımı yeniden popüler hale geldi. Bu dönemde, daha sofistike parfümler, makyaj ürünleri ve cilt bakımı ürünleri geliştirildi.
18. yüzyılda Avrupa'da, özellikle İngiltere ve Fransa'da, kozmetik kullanımında büyük bir artış yaşandı. Teknolojideki gelişmeler ve reklamın keşfi, kozmetik endüstrisinde yeni bir dönemin başlamasına yol açtı.
19. Yüzyıl: Endüstri Devrimi ile birlikte kozmetik endüstrisi önemli ölçüde gelişti. Bu dönemde, kozmetik ürünlerin üretimi ve dağıtımı endüstriyel ölçekte yapılmaya başlandı. Kozmetik ürünleri daha geniş bir kitleye ulaşmaya başladı.
20. ve 21. Yüzyıl: Modern kozmetik endüstrisi, 20. yüzyılda hızla büyüdü ve çeşitlendi. Kozmetik ürünleri artık geniş bir yelpazede sunulmakta ve sürekli olarak yenilikçi ürünler geliştirilmektedir. Bu dönemde, kozmetik ürünlerin formülasyonu ve üretimi için bilimsel ve teknolojik ilerlemeler de önemli bir rol oynamıştır.
Bugün, kozmetik endüstrisi dünya çapında milyarlarca dolarlık bir endüstridir ve kozmetik ürünleri günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.
Ayrıca
Arkeolojik bulgular, tarih öncesi insanların pigmentler kullanarak mağara duvarlarını boyamak ve vücutlarını süslemek için kimyasal karışımlar üretebildiklerini göstermektedir. Bu dönemde, vücut boyama hem süslenme hem de sihirlerden korunma amacı taşıyordu. En çok kullanılan pigmentler arasında beyaz kurşun, tebeşir veya jips ile elde edilen beyaz; taş kömürü veya mangandan elde edilen siyah, kırmızı, turuncu ve yeşil bulunuyordu.
Kozmetiğin Asya'da başladığı düşünülmektedir. Hindu kadınlar için kozmetik ürünleri ve parfümler, özellikle kocalarına cazip gelmek için önemliydi. Hindu metinlerinde, kadınlara vücudu süsleme sanatını öğrenmeleri tavsiye edilir. Yunanlılar döneminde, Hipokrates ve diğerleri dermatoloji üzerine çalışarak kozmetolojinin gelişimine katkıda bulundular. Eski Romalılar kozmetiği küçümsediler ve pek ilgi göstermediler.
Yahudi ve Müslüman toplumlarında kozmetik ürünler kutsal kitaplarda belirtilmiş ve bolca kullanılmıştır. Britanya'nın ilk sakinlerinin ham kozmetikleri kullanmaktan keyif aldığı düşünülmektedir. Ancak, yeni ve daha etkili kozmetik ürünlerine olan talep arttıkça, kullanılan malzemelerin zararlı etkileri de artmıştır.