Sekban - Sekban Askeri Nedir, Ne Demektir, Anlamı

Sekbân

Farsça “sek” ve “bân” kelimelerinden meydana gelen bir terimdir. Bu manâsiyla “büyük bir dairede av köpeklerine nezâret ve bunları idâre eden hizmetçi” demektir. Bu sınıfın reisine “sekbanbaşı” denir.

Osmanlı askerî teşkilâtında, Yeniçerilerin üç sınıfından birinin adıdır. Bunların toplamı 34 ortadır (bölüktür). Osmanlı Devleti’nin ilk padişahları zamanında varlığı bilinen sekbânların, Yıldırım Bâyezid zamanında tekâmül ettikleri anlaşılmaktadır. Bunların tamamı yaya idi, Otuz dört bölük içinde 33. orta, sekbânların avcı sınıfını teşkil ederdi. Bu orta, Sekbanların en itibarlı bölüğü idi. Bunun için, Ocak ağalarının çocukları bu sınıfa yazılırdı. Bunlar, hükümdar için avlanırlar ve yazın istranca dağlarında yatıp kalkarlardı. Sekbanlar hükümdarla birlikte sefere iştirak ederlerdi, Her ortanın bir zâbiti vardı. En büyük komutanları ise Sekbân-başı idi. Fâtih’in emri ile bunların bir kısmı Yeniçeriler arasına katılarak bütün sekban birlikleri birer cemaat kabul edilerek 65. yayabaşılar cemaatı adını almıştı. Bu cemaatin bayraklarında sekbânların oturdukları kışlanın resmi vardı. Yeniçeri ocağındaki sekbânlar, bu ocağın kaldırılması ile tarihe karıştılar.

Osmanlı Eyâlet askerlerinin bir bölümünü oluşturan “Yerli-kulu” sınıfının bir şubesini teşkil eden bir askerî zümreye de sekbân denmektedir. Bunlar, askere ihtiyaç hasıl olduğu zaman, gönüllü olarak toplanan köy halkından oldukları için, eğitimleri diğer askerî birlikler gibi sağlam değildi. Salyâneden kurtulmak için bazen hıristiyanlar bile bu sınıfa girebiliyorlardı. Bunlar, bulundukları yerin paşasından başkasını tanımazlardı. İstihdâm oldukları müddetçe ulufe alırlardı. Bu sınıf sekbânlar “bayrak” ismiyle kısımlara ayrılırlardı. Sekbân bölükbaşısı ve bayraktar adında subayları vardı. Bunların silahları kılıç ve tüfekti.

Bu arada, Alemdâr Mustafa Paşa tarafından ihya olunan Nizam-ı Cedid efradına da “sekban” adı verilmektedir. Ulufeleri ve tayinleri bol olduğu için rağbet gören bu sınıfa pek çok yeniçeri de iltihak etmişti. Alemdâr’ın ölümü üzerine ortadan kaldırıldılar.

Yaz mevsiminde, mahsulün muhafazası için kullanılanlara da “Sek-bân” denirdi. Bunların, diğer sek-bânlardan ayırdedilebilmeleri için “kır sekbanı” unvanıyla anıldıklarını belirtelim.

Memleketin asayişini temin etmek üzere mirmiran vesair erkân idaresinde de sekban adı verilen bir sınıf vardı. Resmt vesikalarda bunlara “sarı sekbân” denmektedir. Halk arasında ise bunlara seymen denirdi.

Daha yeni Daha eski