Sevgi Nedir, İslamda Sevmek Ne Demektir, Anlamı

Sevgi

Sevme duygusu, muhabbet

sevgi

a. İnsanı bir şeye veya bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu

Güncel Türkçe Sözlük


İslamda Sevgi

Allah’ın kullarını sevmesi

İslâm inancına göre Allah’ın merhameti her şeyi kuşatmıştır (A’raf suresi 7/ 156, 40, 7. ayetler). Hz. Peygamber, bir gurub savaş esirleri arasında, büyük bir telaşla ve ağlayarak çocuğunu aramakta olan bir kadını yanındakilere göstererek Allah’ın kullarına olan sevgisinin, bu kadının çocuğuna olan sevgisinden kat kat fazla olduğunu belirtmiştir. Bununla beraber, Hz. Peygamber’in deyimi ile “Allah, güzeldir ve güzeli sever.” Şu halde, bütün mazhariyetlerin üstünde olan bu sevgi, daima, inanç, ibâdet ve ahlâkî yaşayış sayesinde ona iâyık olanlar içindir. Nitekim Kur’ân-ı Kerîm’in muhtelif âyetlerinde Allah’ın sevdiği kullar arasında şunlar yer almıştır: Muhsinler (bk. İhsân), tevbe edenler, bedenen ve ruhen temiz olanlar, müttakiler (bk. Takva), sabredenler (bk. Sabır), mütevekkiller (bk. Tevekkül), âdiller, Allah yolunda savaşanlar, Allah’ı sevenler ve Hz. Peygamber’e uyanlar, birbirini sevenler… Buna mukabil, Kur’ân-ı Kerîm’de Allah’ın sevgisinden mahrum kalanlar arasında da şunlar bulunmaktadır: Kâfirler, zalimler, aşırılar, zorbalar, bozguncular, benciller, övünenler, ısrarla günâh işleyenler, kusurları teşhir edenler, müsrifler, hâinler, nankörler, gururlanıp övünenler…

Kulun Allah ve Peygamber’i sevmesi:

İslâm inancına göre iyi miisiüman ve iyi inan olmanın ilk şartı Allah’ı sevmek ve bu sevgiyi bütün sevgilerin üstünde tutmaktır. Kur’ân-ı Kerîm’de Allah’tan başka şeyleri Allah’ı sever gibi sevenleri şiddetle kınanmış, buna karşılık gerçek mü’minlerin en çok Allah’ı sevdikleri belirtilerek takdir edilmişlerdir (Bakara suresi 2/165). Ayrıca, Allah’ı gerçekten sevenlerin, bu sevgilerinde samimi iseler, Hz. Muhammed’e uymaları gerektiği ifade edilmiştir (Ali İmran suresi 3/31) (bk. Aşk).

Allah sevgisi, Peygamber sevgisi ile bütünleşmesi ve kulu aksiyona sevketmesi ile hakiki değerini kazanır. Bu sebebledir kİ Hz. Peygamber, “Allahın Resulünü sevmek imandandır.” buyurmuştur.

Mü’minlerin birbirini sevmesi:

Bir içtimaî birliğin “Sevgi” temeline dayanması şartıyla kuvvet ve devamlılık kazanacağını çok iyi bilen İslam peygamberi, bunu ifade etmek üzere şöyle buyurmuştur: “Mü’minler, birbirini sevmekte, birbirine acımakta, herhangi bir uzvu rahatsız olduğunda diğer uzuvları da bu yüzden uykusuzluk ye hummaya tutulan bir vücut gibidirler.” Mü’minler arasındaki sevginin bu içtimaî ve ahlâki değeri sebebiyledir ki Hz. Muhammed onu imanın icablarından, dolayısıyla Cennet’e girmenin şartlarından biri saymış ve sevginin yaygınlaşmasını sağlaması bakımından selâmlaşmanın önemine dikkat çekmiştir (bk. Selâm).

Sevginin, İslâm ahlâkı açısından kıymet taşıması için aranan şartlar içinde özellikle şunlar önemlidir:

  • Sevgi, karşılıksız ve sadece Allah rızası için olmalıdır ki buna “Allah için sevmek” denilmiştir. İslâm ahlâkçıları, herhangi bir dünyevî karşılık için birbirini sevmeyi, bir nevi alış-veriş kabul etmişler ve bu nevi sevgide ahlâkî bir değer görmemişlerdir. Nitekim Hz. Peygamber, imanın, ancak Allah için sevmek ve Allah için nefret etmek şartıyla kemâle ereceğini belirtmiştir.
  • Sevgi, sadece bir duygu olarak kalmayıp, seven kimseyi, sevdiğinin iyiliği yönünde aksiyona yöneltmelidir. Zira, Hz, Peygamber’in ifadesiyle “Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona hiyânet etmez, zulmetmez, yaralamaz, onu küçük düşürmez. Her müslümanın diğerine namusu, malı ve kanı haramdır.”
  • Sevginin -bir duygu olması itibariyle — akıl ve din ölçülerini aşması, kişiyi hakkâniyetten uzak-laşörması önlenmelidir. Kur’ân-ı Kerîm’de kendimize ve yakınlarımıza karşı beslediğimiz sevgi ve bağlılığın, İçtimaî nizamın vazgeçilmez şartı olan adâletin ihlâline yol açabileceğine dikkat çekilmiştir (K.4/ 135).
Daha yeni Daha eski