Tecellî (ar.i.)
Görünme, zuhur etmek, belirme manâsına gelen celâ’dan türemiştir. Genellikle Cenâb-ı Hakk’ın, esmâ-i hüsnası ile kainatta ve insanlarda zuhuru demektir. Allah’ın ilâhî isimleri iie tecellîsinin insanda ve kâinatta tezâhürü çok çeşitlidir. Bu yüzden er-Rahman isminin tecellîsine sahip kişilere Abdurrahman er-Rahîm isminin tecellîsine mazhar olan kişilere de Abdurrahim.. vb. adlar verilir.
Cenâb-ı Hakk’ın eşyâ ve kâinatta görülen eserlerdeki müessir tecellîsine “Tecellî-i âsâr‘,’ İlâhî kudretin bütün azamet ve dehşeti ile çevrede tezahürüne “Tecellî-i Celâl” Esmâi ilâhiyye-nin bütün güzellerde ve güzel olan şeylerde latif bir şekilde tezahürüne “Tecellî-i Cemâl” insan ve kâinatta meydana gelen hadiselerde gözüken Esmâ-i Hüsnâ’nın tecellîsine “Tecellî-i Efâl” ilâhî isimlerden birinin tesirini mü’min kalbında göstermesi ve bunun kulun her hal ve davranışından anlaşılmasına “Tecellî-i Esmâ” kulun İlâhî sıfatlardan birine bürünerek bu vasıfların onda bir davranış şeklinde tezahürüne “Tecellî-i sıfat” doğrudan doğruya Esmâ-i Hüsnâ’nın
cellî-i Zât” adı verilir.