Tevbe Suresi
Kur’ân-ı Kerîm’in 9. sûresidir. İsmi 104. âyette geçer. Diğer bir adı da “Berâe”dir (bk, Berâe). Medine’de nâzil olup 129 âyettir.
Tevbe Suresi, müşriklere karşı bir nevi ültimatom mahiyeti arzeden âyetlerle başlar. Bu sebepledir ki, Allah’ın Rahman ve Rahîm olduğunun ifadesi olan Besmele ile başlayan tek suredir. Sûrenin, bir önceki Enfâl Sûresi ile çok yakın bir manâ alakası vardır ki, bazı müfessirlere göre bunların ikisi bir tek sûredir ve bu sebeple Tevbe Suresi’nin başında Besmele bulunmamaktadır. Sûre, artık şirkin sonunun geldiğini gösterir. Müşriklerin Allah ile alâkalarının kesildiğini, bundan böyle onların Kabe’ye yaklaştırılmamalarını, dört ay içinde Tevhîd dinini kabul etmedikleri takdirde kendilerine karşı savaş açılacağını bildirir.Allah’a ve âhiret gününe iman eden, ibâdet görevlerini yerine getiren, Allah yolunda cihad ve hicret edenlerin Allah katındaki yüksek derecelerine ve mükâfatlarına işaret eder. Sürenin 38-99. âyetlerinde Tebük savaşına yer verilmekte (bk.Tebük Seferi),münafıkların kötülükleri bildirilmektedir. 40. âyette isim verilmeden Hz.Ebû Bekr’in Resûlullah’a candan bağlılığı 60.âyette kimlere zekât verileceği 84. âyette münafıklara cenâze namazı kılınamayacağı 100. ve 117. âyetlerede Muhâcirun ve Ensâr’ın fazileti anlatılmaktadır. Sûre, Hz.Muhammed (s.a.v.)’in ümmetine düşkünlüğünü, şefkat ve merhametini, Allah’ın birliğini ve inananların yanında olduğunu bildiren âyetlerle sona ermektedir.