Tur Suresi
Kur’ân-ı Kerîm’in 52. süresi olan “Tur”, Mekke’de nâzil olmuştur, 45 âyettir. Surenin adı 1. âyette geçmektedir.
Tur’a, yani Sîna dağına, Kitâb’a (Kur’ân’a), Beyt-i Ma’mur’a (Ka’be’ye) yemin eden âyetlerle başlayan surede kıyâmetin kopması sırasında vukua gelecek bazı olağanüstü olaylar anlatılarak âhireti inkâr edenler kınanır ve o zaman bunların Cehennem’e atılacağı belirtilir. Sonra takvâ sahibi mü’minlerin âhirette nâif olacakları mükâfatlar anlatılır. Kâfirlerin, Hz. Muhammed (s.a.v.)’e kâhin mecnun, şâir gibi sözlerle sataştıkları hatırlatılarak, Allah’ın lütfu ile Resülullah’ta bu kusurların hiçbirinin bulunmadığı, kâfirlerin bu nevi isnad-iarının aklın eseri değii, azgınlıklarının bir ifadesi olduğu açıklanır.
Kur’ân’ın, Allah’ın eşsiz kelâmı olduğu hatırlatılır. Allah’ın varlığı, birliği, kudretinin sonsuzluğu ve Hz. Peygamber’in peygamberliği hakkında kâfirlere, cevabını veremeyecekleri sorular sorularak, bunların doğru cevabi yine Allah tarafından verilir. Tur Suresi, kâfirlerin kötülük ve hilelerinin kendilerine bir fayda sağlamayacağını; onların, farkında bile olmadıkları çetin bir azaba uğratılacaklarını anlatan ve bu zâlimler karşısında Hz. Muhammed’e sabır tavsiye eden. Allah’a hamd, teşbih ve ona secde etmesini emreden âyetlerle tamamlanır.