Vezir (ar. i.)
Vezirlik rütbesini kazanmış olan kimse hakkında kullanılan bir tabirdir. Kelime olarak yardımcı ve yük anlamına gelmektedir. Devletin yükünü üzerinde taşıdığı için vezire bu ad verilmiştir.
Vezirlik ünvânı ilk defa Abbasiler devrinde ortaya çıkmış ve ilk olarak Ebu Seleme bu ünvanla anılmıştır. Mağrib, Endülüs ve Büyük Selçuklular gibi bazı İslâm devletlerinde vezir yerine “Hâcib”, Anadolu Selçuklularımda “Atâbek” ve Osmanlılarda “Lâlâ” tabiri de kullanılmıştır.
Osmanlılar’ın ilk dönemlerinde bir tane vezir bulunmaktaydı. Sonraları vezirlerin sayısı artınca birinci vezire “vezir-i a’zam” denildi. Kanuni zamanından itibaren ise vezîr-i a’zama “sadr-ı a’zam” denilmeye başlandı.
Osmanlılarda 18. asra kadar vezirlere maaş yerine haslar verilirdi. Bu asırdan itibaren vezirlere bulundu fda-rı yerin “imdâd-ı hazariyye” ve “imdâd-ı seferiyye” adı verilen gelirleri tahsis olundu.