Zıhar (ar.i.)
Zihar bir çeşit yemindir. Erkeğin karısını, annesi, kayınvalidesi, kızkardeşi gibi ebediyyen kendisiyle evlenemeyeceği bir kadının bakılması caiz olmayan bir yerine benzeterek ona yaklaşmamaya yemin etmesi demektir. Meselâ bir müslüman koca,karısına: “Sen tana anamın sırtı gibisin” veya “Sen bana anamın karnı gibisin” dediği karısına yaklaşamaz. Eğer yaklaşırsa zina işlemiş olur. Ancak keffaret ödedikten sonra karısı kendisine helâl olur. Zıharın kefareti bir köle azad etmek, buna gücü yetmiyorsa altmış gün aralıksız oruç tutmak, buna da gücü yetmiyorsa sabahlı akşamlı altmış fakirin karnını doyurmaktır.
Zihar sahibi kefaret ödemedikçe karismı öpemez, okşayamaz ye onunla münasebette bulunamaz.
İlgili Ayetler:
Allah bir adamın içinde iki kalp yapmamıştır. Kendilerinden zıhar yaptığınız eşlerinizi anneleriniz yerine koymamıştır. Evlatlıklarınızı da oğullarınız yerine koymamıştır. Bunlar sizin ağzınızda lafınızdır. Allah ise gerçeği söylüyor ve doğru yolu gösteriyor. (Ahzab Sûresi 4. Ayet meali)
İçinizden zıhar ile (sen, bana anamın sırtı gibisin, demekle) kadınlarından ayrılmaya kalkışan kimseler bilmelidirler ki, o kadınlar onların anaları değildir. Anaları ancak onları doğuranlardır. Üstelik onlar gerçekten pek çirkin ve asılsız bir söz söylüyorlar. Bununla birlikte Allah’ın affının ve mağfiretinin çok olduğunda da kuşku yoktur. (Mücadele Sûresi 2. Ayet meali)
Kadınlarından zıhar ile ayrılmağa kalkıp da sonra dediklerini geri alacak olanların, ikisi ilişkide bulunmadan önce bir köle azat etmeleri gerekir. İşte siz bununla öğütleniyorsunuz. Allah her ne yaparsanız haberdardır. (Mücadele Sûresi 3. Ayet meali)