Zuhruf Sûresi
Altın ve mücevher manâsına gelen Zuhruf Kur’ân-ı Kerîm’de 43. sûrenin adıdır. Mekke’de nâzil olup 89 âyettir. Surenin adı 35. âyette geçer.
Arabça indirilmiş olan “Apaçık Kitab” (Kur’ân)’a yemin iie başlayan Zuhruf sûresinde Vahyin hikmeti, gelmiş geçmiş inkârcıların peygamberlere karşı değişmeyen olumsuz tutumları, Allah’ın eşsiz kudreti ve bunun bazı alâmetleri ifade edilir. Atalarının dinlerine körü körüne saplanıp kalanlar tenkid edilir. Hz. İbrahim’e karşı babasının ve kavminin isyancı tutumlarına insanların rızıklarının farklı takdir edilmesinin ve insanların milletlere ayrılmasının hikmetlerine işaret edilir. İnkârcılara son pişmanlıklarının fayda vermeyeceği, basiretsizliklerinin cezasını çekecekleri belirtilerek, Hz. Muhammed’e doğru yolda olduğu hatırlatılır ve kendisine vahyolunanlara uyması emredilir. Hz. Musâ ile Firavun arasında geçen olaylar bir kere daha hulâsa edilir. Allah’ın sevdiği kulların âhirette üzüntü çekmeyecekleri belirtilerek onlara lütfedilecek nimetler hatırlatılır. Zuhruf sûresi, Allah’ı, kâfirlerin isnâd ettikleri ve şanına yakışmayan sıfatlardan tenzih eden, O’nun hükümranlığını anlatan ve Resulullah’a, inkârcılara aldırmamasını emreden âyetlerle sona erer.