Ad Kavmi. Kur’ân-ı Kerîm’de adı geçen eski bir Arap kavmi.
Hz. Nuh’tan sonra yaşamış olan bu kavme, peygamber olarak Hz. Hûd gönderilmiştir. Âd kavmi, Hûd’u yalanlayıp onun getirdiği dini inkâr ettiği için şiddetli bir rüzgârla cezalandırılmıştır. Ad, Nuh’un torunlarından Avs’ın oğludur. Avs’ın babası irem, onun babası Hz. Nuh’un oğlu Şam’dır. Tarihçiler ve müfessirler, Âd kavmini Âd-ı ûlâ ve Âd-ı uhrâ olmak üzere iki kısma ayırırlar. Hz. Hûd’un peygamber olarak gönderildiği kavim Âd-ı ûlâ’dır. Necm sûresinin ellinci âyetinde, “Allah daha önce gelen Âd’ı helak etti” denilmektedir. Bu sebeple müfessirler. Âd ve Hz. Hûd ile ilgili olarak Kur’an’da zikredilen müşterek olayların hepsinin birinci Âd kavmiyle ilgili bulunduğunda hemfikirdirler. Âd-ı ûlâ’nın helak edilmesinden sonra bu kavimden kurtulanların neslinden ikinci Âd, yani Âd-ı uhrâ ortaya çıkmıştır. Zemahşeri’ye göre. İrem şehrine sahip olan da bu ikinci Âd kavmidir. Ancak Kur’ân-ı Kerim’de birinci Âd kavminden bahsedildiği halde, ikinci Âd kavminden açıkça söz edilmemektedir. Yine Kur’an’da İrem şehrinden bahsedilirken bu şehrin hangi Âd kavmine ait olduğu açıkça zikredilmemiştir. Tefsir kaynaklarında kaydedildiğine göre İrem, Âd’ın dedesidir. Bu durumda İrem şehrinin ona izafe edilmesi ve birinci Âd kavmiyle ilgili olması ihtimali daha kuvvetli görünmektedir.
Âd kavminin yaşadığı coğrafî bölge, birçok tarihçi ve müfessire göre Yemen’dir. Bu kavim Yemen’de Uman ile Hadramut arasındaki bölgede yaşamıştır ki Kur’ân-ı Kerîm’de de Hz. Hûd’un Ahkaf bölgesinde yaşayan bir kavme peygamber olarak gönderildiği anlatılmaktadır.
Âd kavmiyle ilgili bilgiler genellikle Kur’an’a dayanmakta, ayrıntılar ise daha çok tefsirlerde bulunmaktadır. Kur’ân-ı Kerîm’in beyanına göre bu kavim muhteşem saraylara, mallara, sürülere ve eşsiz bağ ve bahçelere sahipti. Bu yüzden gurur ve kibre kapılmış olan Âd kavmi putlara tapmaya başlamış, insanlara zulmederek azgınlık ve taşkınlıkta bulunmuştur. Allah, Hz. Hûd’u bu kavme peygamber olarak göndermiş, fakat kavmi onu yalanlayarak kendisine karşı çıkmıştır. Hz. Hûd’un onları uyarması. Allah’ın kendilerine verdiği nimetleri hatırlatarak O’na inanmalarını istemesine karşı onlar, “İster öğüt ver ister verme, bizce birdir, farketmez” diyerek kendilerine yapılan ikazları dinlememişlerdir. İsyan ve inkârlarının cezası olarak Allah, önce yağmurlarını keserek kuraklık sebebiyle ünlü İrem bağlarını kurutmuş, daha sonra kasıp kavuran bir rüzgârla onları cezalandırmıştır. Sekiz gün süren bu rüzgâr, Kur’an’ın tasvirine göre Âd kavmini hurma kütükleri gibi bulundukları yerden söküp atmıştır. Hz. Hûd ve ona inanan müminler ise bu felâketten kurtularak ikinci Âd kavminin çekirdeğini oluşturmuşlardır.
Diyanet İslam Ansiklopedisi