Ahir. Allah’ın isimlerinden (esmâ-i hüsnâ) biri.
“Son” mânasına gelen âhir, esmâ-i hüsnâdan biri olarak Kur’an’da bir âyette geçer ve “ilk” mânasındaki evvel İle birlikte Allah’a nisbet edilir (bk. el-Hadîd 57/3). Âhir kelimesi, “Allahım Sen evvelsin, senden önce hiçbir şey yoktur ve sen âhirsin, senden sonra da hiçbir şey yoktur” (Müslim, “Zikir”, 61; Ebû Dâvûd, “Edeb”, 109) anlamındaki sözlerle başlayan Hz. Peygamber’in bir münâcâtında da esmâ-i hüsnâdan biri olarak kullanılmıştır.
“İlk”, varlığın (vücûd) ve dolayısıyla zamanın geriye doğru, “son” ise ileriye doğru uzanmasıdır. Bu kavramlar Allah’a nisbet edildiğinde evvel “varlığının başlangıcı olmayan” yani “ezelî olan”, âhir de “varlığının sonu olmayan” yani “ebedî” mânasına gelir. Esmâ-i hüsnâdan olan bakî de âhire yakın bir anlam taşır. Evvel ve âhirin bu karşılıklı mânaları sebebiyledir ki bunlar tek başlarına değil İkisi birlikte Allah’a nisbet edilir ve her iki isim de Allah’ın selbî sıfatları içinde yer alır.
Allah Teâlâ. her şeyin yaratıcısı ve İlk illeti olması itibariyle evvel, her şeyi yaşatan ve yok eden olması bakımından âhirdir; ilk bilinmesi itibariyle evvel, en son varılan olması bakımından âhirdir. Zâtıyla evvel, sıfatlarıyla âhirdir, önceyi belirlemesi itibariyle evvel, sonuncuyu tayin etmesi bakımından âhirdir. Zamanın dışında olması itibariyle hem evvel hem de âhirdir. Dünyada lutfunu esirgememesi bakımından evvel, âhirette mağfiretiyle muamele etmesi itibariyle âhirdir. Bu sonuncu yoruma göre evvel rahman* adıyla, âhir de rahîm* ismiyle yakın anlamlı kabul edilir.
Cehm b. Safvân. Allah’ın “kendisinden başka hiçbir varlık bulunmayan” anlamındaki âhir ismini delil göstererek âhiret hayatında cennet ile cehennemin, içindekilerle birlikte bir gün yok olacağını iddia etmiştir. Ona göre Allah başlangıçta tek ve ilk olduğu gibi sonuçta da tek ve son olacaktır; onun dışında cennet ve cehennem halkı gibi bazı varlıkların bulunması tek (ahad) ve son (âhir) olma prensibine aykırıdır. Cehm b. Safvân’in bu görüşü âlimlerin büyük çoğunluğu tarafından hem nas-lara. hem de akla aykırı görülerek reddedilmiştir. Çünkü âhiret hayatıyla ilgili âyet ve hadisler bu hayatın ebedî olduğunu açıkça İfade etmektedir. Ancak bu ebediyet (beka), Allah’ın zâtına mahsus olan “kendiliğinden ve değişmez” özelliğini taşımaz. Bu sebeple de onun âhir ve benzeri isimleriyle çelişecek bir durum söz konusu değildir.
Diyanet islam Ansiklopedisi