el-Ahkâmü’s-sultâniyye. Meşhur Şafiî fakihi Mâverdî’nin (ö.450/1058) devletin esas teşkilât ve idaresiyle ilgili fikhi ahkâmı bir araya toplayan eseri.
Eserin tam adı el-Ahkâmü’s-sultâniyye ve’l-vilâyâtü’d-dîniyye’û\r. Mâverdi’nin bu eseri kimin emri üzerine ve hangi tarihte kaleme aldığı konusu tartışmalıdır. Kadı Ebû Ya’lâ el-Ferrâ’nın (ö. 458/1066) aynı adlı eseri üzerinde doktora çalışması yapan Muhammed Abdülkâdir Ebü Fâris, çalışmasında her iki eserin mukayesesini yaparken Mâverdi’nin eserinin 421 (1030) yılını geçmeyen bir tarihte yazıldığını belirtir (bk. s. 522). Bu tarih esas alındığı takdirde, Mâverdi’den eserin yazılmasını isteyen kişinin Abbasî Halifesi Kâdir-Billâh (o. 422/1031) olması gerekmektedir. Aynı konuda görüş beyan eden müsteşrik Gİbb de el-Ahkâmü’s-sultâniyye’nin adı geçen halife veya onun oğlu Kâim-Biemrillâh’ın isteği üzerine yazıldığını söyler (bk. Gibb, s. 152). Söz konusu iki halife döneminde de Abbasî hilâfeti üzerinde Şiî-Büveyhî hâkimiyetinin zayıflamaya başladığı, Abbasî hilâfetinin güçlenmesi ve Sünnîliğin yeniden hâkim kılınması İçin çalışıldığı görülmektedir. Dolayısıyla, böyle bir siyasî ve içtimaî vasat içinde, hem meselenin teorik yönüne ışık tutmak, hem de yürütülen siyasî mücadeleye hukukî bir dayanak bulmak maksadıyla böyle bir eseri kaleme almasının Mâverdfden istenmiş olması kuvvetle muhtemeldir. Öte yandan Mâverdrnin, İslâm hukuku sahasındaki şöhreti ile halifenin elçisi olarak Büveyhî emîri ve Selçuklu sultanı nezdinde yaptığı görüşmelerdeki diplomatik başarılarının bu talepte önemli payı olsa gerektir.
Eser yirmi bölümden meydana gelmiştir. Bunlar sırasıyla imamet (devlet reisliği), vezirlik, valilik (el-imâre ale’l-bilâd), cihad emirliği, iç meseleler (irtidad, bağy, yol kesicilik), kadılık, mezâlim mahkemeleri, nikâbe, namazlarda imamlık, hac emirliği, zekât, fey ve ganimet, cizye ve haraç, hükümleri değişik bölgeler, toprağın ihyası ve suların çıkarılması, himâ ve irfak, iktâ, divanlar, suçlar ve son olarak hisbe. Görüldüğü gibi Mâverdfnin ele aldığı konular, devletin esas teşkilâtı, hukukî, idari ve malî yapısıyla ilgili ana meseleleri kapsamaktadır.
Eserin mukaddimesinde, devlet idaresiyle ilgili hükümlerin özellikle devlet adamları tarafından bilinmesi gerektiğini, ancak bu hükümlerin fıkıh kitaplarında çok dağınık bir halde bulunmasının bunları öğrenme güçlüğü doğurduğunu kaydeden Mâverdî. bu dağınık hükümleri müstakil bir eserde bir araya getirmek suretiyle hem devlet adamlarına yardımcı olmaya gayret ettiğini, hem de böyle bir eserin telifi hususundaki isteği yerine getirdiğini belirtir.
Mâverdî, eserde her bölümü kendi bütünlüğü içerisinde ele alır ve inceler. Ele aldığı halife, vezir, vali. kadı gibi kamu görevlilerinin nitelikleri, tayini, hak ve yetkileri üzerinde durur. Meselâ kitabın en önemli bölümü olan imameti şu alt bölümler halinde İnceler: Halife tayininin lüzumu, halifede aranan şartlar, halifenin belirlenmesi, halifeyi seçecek olanlar (ehlü’l-hal’ ve’l-akd) ve seçim usulleri, veliaht usulüyle halife tayini. veliaht tayininde aranan şartlar, halifenin hak ve vazifeleri.
Mâverdî, konuları mukayeseli bir metot takip ederek incelemiştir. İslâm hukukçularının İttifak ettiği meseleleri İmam Şafiî’nin usulüne göre anlatırken, ihtilaflı konularda diğer mezheplerin görüşlerini de belirtir. Çok defa Şafiî’nin görüşünü benimsemek ve savunmakla birlikte, bazan diğer mezheplerin görüşlerini benimsediği de olur. Bazan da sadece mezheplerin görüşlerini ortaya koymakla yetinir, aralarında bir tercih yapmaz. Bu yönüyle Mâverdî, serbest ictihad taraftan bir Şafiî hukukçu olarak görünmektedir. Ayrıca âyet. hadis ve hukukçuların ictihadları-nın yanı sıra. başta Hulefâ-yi Râşidîn olmak üzere önceki devir uygulamalarına da yer verir. Zaman zaman Arap şiirinden faydalandığı da olur.
el’Ahkâmü’s-sultâniyye’de ele alınan konular fıkıh kitaplarının değişik bölümlerinde incelenmekle birlikte, eser bunları toplu ve müstakil olarak ele alan ilk kaynaklardan birisi olması açısından önemlidir. Eserin oldukça erken dönemlerden beri pek çok Batılı araştırmacının dikkatini çekmesi muhtemelen bu sebepledir. VVorms, kitabın 12. 13. ve 18. fasıllarını Journal Asioti-gue’de neşretti (October 1842, s. 377 vd.ı. Eserin tamamı ise ilk defa Maxi-milian Enger tarafından yayımlanmıştır {Mauerdü Constitutiones Politicae, Bonn 1853) Daha sonra L6on Ostrorog eserin sadece iki bölümünün (imamet, cihad emirliği) Fransızca tercümesini neşret-miştir {Traite de droit pubtic musulman, Paris 1901-1906) el-Ahkâmü’s-sultâniy-ye’nin Fransızca tam tercümesini ise E. Fagnan yapmıştır {Les Statuts gouuerne-mentaux, Algiers 1915). Eser hakkında ilk inceleme S. Keijzer tarafından yapılmıştır {Mauerdi’s publiek en adminisrati-ef Regl uan den İslam met een Inleiding över de Toepasselijkheid uan dat Regt in Nederlandsch Indie, The Hague 1862). Daha sonra Kremer, Gibb. Rosenthal başta olmak üzere çok sayıda Batılı müellif. el-Ahkâmü’s-sultaniyye’nin belirli bölümlerini inceleme konusu yapmışlardır. Mâverdfnin eserinde ele aldığı konuları değerlendiren bu yazarlar, onun yaşadığı dönemin şartlarından etkilenip etkilenmediğini tartışmışlardır. Bunlardan Kremer ve Sauvaget, Mâverdi’nin zamanının şartlarından hiç etkilenmeden tamamen nazarî bir görüşle eserini kaleme aldığını söylerken, Gibb ve Rosenthal gibi pek çok müsteşrik ise müellifin içinde bulunduğu dönemin şartlarından çok fazla etkilendiği görüşünü savunmaktadır (bk. Gibb, s. 153; Henri Laoust, REI, XXXVI/ 1. s. 12-13; Donald P Little, The Müslim World, LXIV/ 1, s. 3-4, Mâverdî’nin eseri ile Ebû Ya’lâ-nın aynı adı taşıyan eserinin mukayesesi için ayrıca aşağıdaki el-Ahkâmüs-Sul-tâniyye maddesine bakınız.).
Mâverdî ve el-Ahkâmü’s-sultâniyye’si hakkında Harvard Üniversitesinde John Mikail tarafından 1968de bir doktora tezi hazırlanmıştır {Mâoerdî: A Study in Islamic Political Thought).el-Ahkâmü’s-sultâniyye Ali Şafak tarafından Türkçe’ye tercüme edilmiştir (İstanbul 1976).
Diyanet İslam Ansiklopedisi