Amel Defteri Nedir, Ne Demek, Özellikleri, İlgili Ayetler Hangileridir

Amel Defteri, İnsanların dünyada benimsediği inanç ve işlediği fiillerin kaydedildiği belge.

Kur’an’da kitâb ve suhuf adlarıyla ge­çen amel defterine kitâbü’l-a’mâl, sahîfetü’l-a’mâl de denir. Kur’ân-ı Kerîmin belirttiğine göre insanın dünyada be­nimsediği inanç ve işlediği bütün fiiller tesbit edilmiş olup kıyamet gününde bir kitap halinde kendisine sunulacak; oku­ma bilen ve bilmeyen herkesten kendi kitabını okuması istenecektir (İsrâ 17/13-14) “Kirâmen Kâtibin”, “hafaza”, “rusül”, “rakfb-atîd” adlarıyla anılan me­leklerin yazıp kaydettikleri (En’âm 6/61; Enbiyâ 21/94; Kâf 50/18; Zuhruf 43/80) bu kitap, cennete girecek olan ashâbü’l-yemîn’e sağ taraftan, cehenneme atılacak olan ashâbü’ş-şi­mal e ise soldan veya arkadan verile­cektir. (Hâkka 69/l9-25; İnşikâk 84/7-10) Amel defterini sağdan alan “yüzleri parlak zümre” sevinip umduğu­na kavuşacak, soldan veya arkadan alan “bedbaht zümre” ise başına gelecek fe­lâketi anlayarak yok olmayı isteyecektir. (Hâkka 69/18-26; İnşikâk 84/6-12) Amel defterini okumak için oku­ma yazma bilmek gerekmeyecek, herkes Allah’ın İlhamıyla defterini okuyacaktır. Amel defteri ile ilgili olarak Kur’an’da açıklanan hususlardan biri de günahkâr­lara ait kitapların siccîn’de, iyilere ait olanlarınsa illiyyîn’de bulunacağıdır. Siccîn de illiyyîn de hatalardan arınmış, tahriften uzak, yazıları bozulup silinmez bir sicilde kayıtlı kitaplardan ibarettir. Bazı müfessirler bu iki kelimeden ha­reket ederek, ayrıca İsrâ sûresinin 13. âyetini de dikkate alarak amel defteri­nin insanın kendi özünde bulunduğunu ve amellerin insan üzerinde bıraktığı iz ve tesirlerle korunduğunu söylemişler­dir. Fussılet sûresinde kulakla­rın, gözlerin ve derilerin, Yâsîn sûresin­de de kıyamet günü ağızların mühürlenip ellerin ve ayakların insanın işlediği fiiller hakkında şahitlik yapaca­ğının bildirilmesi, amel defteriyle ilgili bu yorumu teyit eder mahiyettedir.

Müfessirler Kur’an’da zikredilen kitap ve suhufun, insan ömrünün muhasebe­sinin yazılı bulunduğu defter mânasını ifade ettiği gibi kişinin hesabının görül­düğünü bildiren bir belge anlamına ge­lebileceğini de belirtirler. Mu’tezile’nin çoğunluğu ve sonraki (müteahhir) Eş’ariyye âlimleri amel defterini, Allah’ın, in­sanların iyilik ve kötülükleri hakkındaki bilgisi şeklinde yorumlamışlar. Mâtürîdiyye ile Selefıyye’nin tamamı ve Eş’ariyye ile Mu’tezile’nin bir kısmı ise key­fiyeti ve mahiyeti bilinemeyen bir amel defterinin varlığını kabul etmişlerdir.

Kur’ân-ı Kerîm sadece fertlerin değil, milletlerin de amel defterlerinin olaca­ğı, her milletin hesap gününde kitabını okumaya davet edileceği ve yaptıklarının karşılığının kendilerine verileceği bildiri­lerek yeryüzünde şımarmayan ve ortalı­ğı fesada vermeyen milletlerin hesapla­rının temiz çıkacağını anlatır. (Câsiye 45/28-29; Kasas 28/83) Kur’an bu suretle insanın hem ferdî hem de iç­timaî sorumlulukları bulunduğuna işa­ret ederek onu her iki bakımdan da dik­katli olmaya çağırır.

Hadislerde, kıyamet günü amellerin yazılı olduğu sayfaların ellerde uçuşur gibi sağa sola çevrileceği tasvir edilir. Bu tür ifadeler gerçek tasvirler olabile­ceği gibi konunun önemini ve mutlaka vuku bulacağını anlatmayı hedef almış remizler de sayılabilir.

Diyanet İslam Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski