Âsaf, İslâm dünyasında vezir karşılığı veya vezirin sıfatı olarak kullanılan bîr terim.
İbrânîce’den Arapça’ya geçmiş olan bu kelime, Hz. Süleyman’ın hikmet ve tedbiriyle tanınan veziri Âsaf b. Berahyâ’nın adından gelmektedir. Osmanlılar’da vezir ve özellikle veziriazamlar için kullanılmıştır. Çeşitli kelimelerle birleşerek “Vezire ait” mânasına âsafî, sadrazam konağı ve Babıâli için Bâb-ı Âsafî, itibar ve haysiyet sahibi kişiler için âsaf-câh, ileri görüşlü kimseler için âsaf-rey ve âsaf-nazîr vb. terkipler ortaya çıkmıştır. Lutfî Paşa da (ö. 1564) Osmanlı devlet idaresine dair tanınmış eserine Asafnâme adını vermiştir. Edebiyatta ise vezirlerden bahsederken veya sadrazamlara yazılan kasidelerde övgü için kullanılmıştır. Âsaf kelimesine Türk-İslâm toplumlarında erkek adı olarak da rastlanmaktadır.