Ashabı Karye Nedir, Ne Demek, Hakkında Bilgi

Ashâbü’l-karye, Kur’ân-ı Kerîm’de bir sayha ile helak edildikleri bildirilen kasaba halkı. İnsanların toplandığı yer mânasına gelen karye, köy veya küçük kasaba gi­bi yerleşim merkezlerini ifade etmektedir. Ancak bu kelime Kur’ân-ı Kerîm’de, Mekke ve Kudüs dahil olmak üzere bü­yük şehirler için de kullanılmaktadır. Bu­na göre “Ashâbü’l-karye” tabiri ile bir yerleşim merkezindeki insanlar kaste­dilmektedir. Kur’ân-ı Kerîm, Ashâbü’l-karye’ye iki peygamber (mürsel) gönde­rildiğini, halkın onları dinlememesi üze­rine üçüncü bir peygamber daha görev­lendirildiğini, fakat onlara bölge halkın­dan sadece bir kişinin iman edip kendi­lerini savunduğunu ve halka da inan­malarını tavsiye ettiğini, neticede Allah elçilerine karşı koymanın cezası olarak bu karye halkının müthiş bir sesle (say­ha) helak edildiğini bildirmektedir. (Yâsîn: 36/13-29)

Ashâbü’l-karye’nin kimler olduğu, han­gi şehirde oturdukları, kendilerine gön­derilen elçilerin ve iman eden şahsın kimliklerine dair Kur’an’da hiçbir bilgi yoktur. Tefsirlerde kaydedildiğine göre bu karye Antakya, oraya giden elçiler Hz. İsa’nın havarileridir; dolayısıyla kar­ye halkı da Romalılar’dır. Bazı kaynaklar gönderilen elçile­rin isimlerini Sâdık, Sadûk ve Salom ola­rak kaydetmekte, bazıları da bunların havarilerden Simun Petrus ve Yuhanna olduğunu söylemektedir. Rivayetlerde, bu elçilerin birtakım mucizeler göstere­rek anadan doğma körü ve abraşı iyi et­tikleri, ölüyü dirilttikleri, bunun üzerine kralın iman edip kavminin iman etme­diği ve inkarcıların bir sayha ile mahve­dildikten anlatılmaktadır. Kur’ân-ı Kerim’de sözü edilen elçilerin (mürsel), Hz. İsa’nın gönderdiği havariler olması uzak bir ihtimaldir; çünkü onların Allah ta­rafından gönderildiği âyette açıkça belirtilmektedir.(Yâsîn: 36/14) Ayrıca Ahd-i Cedîd’de de böyle bir haber yer almamaktadır. Bilindiği kadarıyla Hz. İsa peygamberliği süresince Filistin bölge­sinin dışına çıkmamış, havarilerin An­takya’ya gidişleri ise Hz. İsa’nın sema­ya urûcundan sonra olmuştur. Ahd-i Cedîd’de ora­ya gidenlerin Bamabas, Petrus ve Paul olduğu ve burada bazı peygamberlerin de bulunduğu kaydedilmektedir. Diğer taraftan Ha­variler Antakya’da herhangi bir mukave­metle karşılaşmamış, bu yerin halkı Hz. İsa’ya inanmakta gecikmemiş ve şehir bir müddet sonra Hıristiyanlığın belli başlı merkezlerinden biri olmuştur.

Kur’ân-ı Kerîm’de, şehrin uzak kesi­minden koşup gelerek halka Allah’ın gön­derdiği elçilere inanmalarını tavsiye et­tiği belirtilen mümin kişinin adı, mesle­ği ve elçilere inandığı için öldürülmesi sırasında kendisine reva görülen zulüm ve işkencelerle ilgili birçok rivayet var­dır. Ashâbü’l-karye kıssasının amacı, Hz. Muhammed’in peygamberliğini ispat et­mek, Allah’ın elçilerine karşı gelenlerin akıbetini gözler önüne sermektir.

Diyanet İslam Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski