Aşiret Nedir, Ne Demek, Anlamı, Hakkında Bilgi

Aşiret, Göçebe topluluklara verilen genel ad.

Aşiret Arapça bir kelime olup “kabi­le” karşılığı kullanıldığı gibi kabilenin al­tında daha küçük bir topluluğu da ifa­de etmektedir. Türkçe’de ise yaygın ola­rak göçebe unsurlar için kullanılmış, özel­likle Osmanlılar döneminde boyun altın­da, cemaatin üstünde bir topluluğa ad olmuştur. Osmanlı kanunnâme ve belge­lerinde genel olarak “konar göçer” veya “yörük” olarak kaydedilen teşekküller, yukarıdan aşağıya bir sıraya göre, boy (kabile, taife), aşiret, cemaat, oymak, ma­halle, oba faile) şeklinde bölümlere ay­rılmıştır. Araplar’daki kabile teşkilâtın­da ise birkaç aşiretten bir fasîle. fasile­lerden fahz, fahzlardan batn, batnlardan imâre, imârelerin birleşmesinden de ka­bile meydana gelmekteydi. Boyun idarî işlerinin boy beyi (Arap kabilelerinde şeyh) tarafından yürütülmesine karşılık aşi­retlerde bu görev mîr-aşiretlerce (aşiret beyi veya kethüda) yerine getirilirdi. Bazı durumlarda boy beyinin yetkisi dahilin­de olan aşiret beyinin tesbiti genellikle irsî bir hüviyet göstermektedir.

Göçebe hayatının bir gereği olarak da­ha çok hayvancılıkla uğraşan aşiretler, bu bakımdan yerleşik ahaliyle iktisadî bakımdan bir bütünlük teşkil etmişler­dir. Yaylak ve kışlakları arasındaki hare­ketleri, biraz da hayvanlarına otlak bul­ma düşüncesinden doğmuştur. Bunun­la beraber göçebe hayatlarının, merkezî otoritenin zayıflamasıyla başı boş telak­ki edilebilecek bir tarza dönüştüğü ve bunun onların te’dib ve iskânları için bir sebep teşkil ettiği görülmektedir. Aşiretlerin kontrol altında tutulmaları ihtiyacı, devletçe eski aşiret düzenlerinin bozu­larak kethüdâlıklar şeklinde teşkilâtlan­dırılmalarına ve ancak belli güzergâhlar içinde hareketlerine izin verilmesine yol açmıştır (ayrıca bk. Konar Göçer).

Diyanet İslam Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski